Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

195 syf.
·
Puan vermedi
Kitap Sabahattin Ali'nin eşi Aliye'ye ve kızı Filiz'e 1934 ve 1948 yılları arasında göndermiş olduğu mektuplarından oluşuyor. Mektupların orijinalleri Osmanlıca yazılmıştır. Kitapta çevirileriyle birlikte mektupların orijinallerine de yer verilmiş. Bu mektuplarla Sabahattin Ali'yi biraz daha yakından tanıma şansına erişmiş oluyoruz. Mektuplar hem bir eş, bir baba olarak özel hayatı hakkında bilgi veriyor, hem de engin düşünce dünyasını bize bir kez daha gösteriyor. Mektupları yazdığı dönemler, kendisi açısından sıkıntılı geçen dönemlerdir. Gerçi kısacık ömründe sıkıntılı geçmeyen bir dönemi malesef ki bulunmuyor. Kimi mektupları cezaevinden, kimi mektupları sürgünden yazmış. Mektuplarda çekmiş olduğu sıkıntılara bir kez daha şahit oluyoruz, hem de ilk elden. Mektuplar yazılış tarihlerine göre kitaba alınmış.Yazdığı mektuplardan eşi Aliye'ye olan aşkının büyüklüğüne de şahit oluyoruz. O kadar duygu dolu cümleler kullanıyor ki bu aşka hayran kalmamak mümkün değil. Aliye'ye yazdığı mektuplarda dikkatimi çeken bir özellik de Aliye'ye hitap şekli. O kadar güzel hitap ediyor ki sevdiğine... Her mektubuna ayrı bir hitap şekli kullanıyor. İlk mektuba "Sevgili Nişanlım Aliye" diye başlıyor. Sonraki mektubuna "Herkeslerden Sevgili Aliye" diye başlıyor. Bir sonraki mektubuna "Çok sevgili Aliye" diye başlıyor. Mektuplarının hitap şekline bile o kadar özen gösteriyor. Kitap mektuplardan oluşmasına rağmen sadece özel hayatıyla bilgiler içermiyor. Sabahattin Ali'nin birçok kitabının da temelini oluşturan ve fikir dünyamızın gelişmesine katkıda bulunan düşüncelerini de mektuplarında görüyoruz. Bu mektuplarla aynı zamanda kitaplarının temellerini de atmış oluyor. Mektuplarında yer alan düşüncelerinin ayrıntılarını daha sonra yazdığı veya o dönemde yazmakta olduğu kitaplarında görebiliyoruz. Mektuplarını okurken birçok kısmının altını çizdim. Bunlardan bir kısmını da da alıntılayarak buraya ekledim. "İnsanların hemen hepsi hayatı karın doyurmak ve lalettayin biriyle yatmaktan ibaret farz ederler. Hâlbuki bu takdirde insanın diğer hayvanlardan ne farkı vardır, onların dimağları da karınlarını doyurmak ve kendilerine bir eş bulmak hususunda kâfi derecede hizmet görüyor, ancak bunları düşünmek, onlardan hiç ayrı olmamak demektir. Hâlbuki insanın bir de dimağı vardır ki yemek, yatmak, eğlenmek gibi şeylerle alakadar olamayan birtakım ihtiyaçlar taşır." "Dünyadaki bütün felaketlerin, uygunsuzlukların, bayağılıkların sebebi işte bu her şeyden evvel kendini düşünmek illetidir. İlk başta insana bir kurnazlık ve akıllılık gibi görünen bu hâl hakikatte aptalıktır. İnsan başkalarına yardım ettiği başkalarını sevdiği kadar yükselir. Dünyada hayatın bir tek manası varsa o da sevmektir..." "Etrafın seni sıktığı zaman kitap oku... Ben şimdiye kadar her şeyden çok kitaplarımı severdim. İnsan muhitin bayağı, manasız, soğuk tesirlerinden kurtulmak istediği zaman yalnız okumak fayda verir. Bana en felaketli günlerimde kitaplarım arkadaş olmuştu."
Canım Aliye, Ruhum Filiz
Canım Aliye, Ruhum FilizSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 202024,4bin okunma
·
13 görüntüleme
Merve Yıldırım okurunun profil resmi
O kadar sevmiştim ki okurken 😊 İncelemeyi okuyunca tekrar o anlar aklıma geldi 😌
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.