#Kafamda Bir Tuhaflık# Orhan PAMUK'un okuduğum ilk kitabı. Daha ilk sayfalarında insanda merak uyandıran, şaşırtan ve içine çeken bir havası var kitabın. Kitaptaki yazarın anlatımına, karakterlerin kendi ağzından doğrudan müdahale etmesi ayrı bir hava vermiş. Sanirim ilk defa bu kitapta bunu gördüm ve gayette başarılı bulduğumu söyleyebilirim. Zaten biraz araştirdiğimda Orhan PAMUK kendiside bunun edebi anlamda bir ilk olduğunu söylemiş. Karakterlerin konuşması kitabın akıcılığını, okunurluğunu ve anlaşılmasını dahada kolaylaştırdığı söylenebilir. Kitap 480 sayfa, iceriği gerçekten dolu dolu emek verilerek yazildiği okuyunca daha iyi anlaşiliyor. Hatta bu kitabın 700 kusuur sayfadan kısaltılarak yazildigini da yazar kendisi ifade etmiş. Kitabın kapak resminin bir röportajında söylediğine göre Ara GÜLER'in arşivinden seçildiğini ve resmin üzerindeki renkli yazıların da kendisi tarafindan yazdığını belirtiyor. Gerçekten üzerinde çalışılmış, iyi kurgulanmiş, anlatımı, tasvirleri gayet güzel, insani cok fazla sikmayan, her cumlenin ince ince adeta nakış gibi işlendiği, üstünkörü geçilmediği, karekterleri ve karekterlerin yaşadıklarının detaylı olarak anlatıldığı güzel bir eser. Keşke diyorum, kitabı kirpmayipta daha uzun tasvirlerini okuyabilseydik. Kitapta kısacası; Mevlüt ile yoğurt satıcısı babasının istanbul'a gelmesi, Mevlüt'ün İstanbul'da boza ile tanışması ile Bozacı Mevlütun masum bir aşk hikayesi anlatılmaktadır. Sadece bu değil kitapta ayrıca, 1970 li yıllarda köyden kente ( İstanbul'a ) göçlerin anlatıldığı, çarpik kentleşme, gecekondu hayatları, sağ-sol çatışmaları, Kıbrıs barış harekatı, 1980 askeri darbesi, 1980'lerden 2000 lere doğru gece kondulardaki değişen yaşam şartları, 1999 marmara depremi ve bunun çarpık kentleşmeye etkisi ile günümüze kadar uzanan yaşam şartlari anlatılmıştır. Özetle, İstanbul'un 1970' lerden günümüze kadar ki değişiminin, Bozacı Mevlüt'ün saf temiz aşkı ile hayatı üzerinden detayli olarak kurgulanarak anlatıldığı müthiş bir eser diyebilirim. Ben çok beğendim kitabı herkese tavsiye ederim. Keyifli okumalar dilerim herkese. ......Mevlut kapıdaydı. Çıkıyordu ama biraz yavaşlamıştı. Hiç öyle denir mi, dedi. " içinden geldiği için boza satıyorum ben. " "Hiç vazgeçme bozacı. Bu kuleler, betonlar arasında kim alır deme. Sen hep geç sokaklardan." "Ben kıyamete kadar boza satacağım," dedi Mevlüt.....

Kafamda Bir TuhaflıkOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 201913,5bin okunma

·

1 görüntüleme

Bu yorum görüntülenemiyor

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Atıf YILMAZ