İsmine kapılıp aldığım bir kitaptı. Zayıf bir polisiye çıktı malesef. Kayıp bir babayı arayan eski istihbaratçı ve satranç şampiyonu bir kahramanımız var. Satrançtaki başarısı o kadar çok vurgulanıyor ki bir yerden sonra aşırı sıkıyor. Kitapta karakterler sürekli birbirini övüyor. Sürekli karakter analizleri var ama anlatılanlarla davranışlar hiç uyumlu değil. Mesela sen konusmayı sevmezsin, dinlemeyi seversin denilen karakter hiç durmadan konusuyor. Her şey uzun uzun anlatılıyor. Genel olarak su gibi akıp giden ama hiçbir şey anlatmayan bir kitaptı. Benim için zaman kaybı oldu. Kötü haber kitabın ikincisini de almısım.