Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

152 syf.
7/10 puan verdi
Yaklaşık bir buçuk ay oluyor kitabı okuyalı ve filmini izleyeli. Geç de olsa incelemeye yazmaya karar verdim. Hakkında zaten 138 tane inceleme yazılmış, farklı noktalara değinebilmeyi umut ediyorum. Eser kısaca, annesini öldürdüğü gerekçesiyle dava edilen mahkumun, merhametli olması gerektiğine sonradan inanan ‘Reis Bey’ tarafından yargılanmasını konu ediniyor. Kitabı bitirdiğimde beni rahatsız eden bir çok nokta olduğunu fark ettim. Kitabın teması olan ‘merhamet’ yargıcın faaliyetleri üzerinden ele alınıyor. Hepimiz merhametin ne kadar önemli ve gerekli bir duygu olduğunda hemfikirizdir. Ama yargıcın mesleğinin gerekliliğini yerine getirmediği için yanlış kararlar vermesine ve sonrasında vicdan azabı çektiğinde herkesin Reis Bey’in ne kadar merhametli olduğunu düşünmesine anlam veremedim. Ben ilgi alanıma girdiği için incelemede daha çok yargılama kısmından bahsedeceğim.
İoanna Kuçuradi
İoanna Kuçuradi
, yargıcın yaptığı işi üç aşamaya ayırıyor: Bilgilenme, yargılama ve karar verme aşamaları. Benzer şekilde doğru değerlendirme aşamaları da üçe ayrılır: Anlama, değerlendirilen eylemin farklı eylem olanakları arasındaki yerini görme ve tek bir eylemin değeri ile insan dünyasına kattıkları arasında bağlantı kurma. Kitapta mahkumun annesini öldürmüş olabileceğine ve aynı zamanda öldürmemiş olabileceğine ilişkin bir çok gösterge sunuluyor. Reis Bey’in bilgilenme dediğimiz ilk aşamada edindiği bilgilerin doğruluğunu soruşturması ve araştırması gerekiyor. Daha bilgilenme aşamasındayken mahkuma önyargıyla yaklaşan Reis Bey doğal olarak doğru bilgilere ulaşamıyor ve yanlışları kendini yargılama ve karar verme aşamasında da izliyor. Yargılama aşamasında, mahkumun eylemiyle suç sayılan eylemler arasında bağlantı kurmanın yanında, yargıcın her iki tarafın da haklarını belirlemekten sorumluluk duyması gerekiyor. Vicdan, merhamet gibi duyguların bu aşamada ortaya çıkabileceğini düşünüyorum. Çünkü bu aşamada sadece faillerin eylemleriyle ceza kanununda suç sayılan eylemlerin bağlantısını kurmak yeterli olmuyor. Reis Bey hem bu duygulardan yoksun olduğu için hem de gerekli özeni göstermediği için karar verme aşamasında yanlış kararlar veriyor. Aynı zamanda yargıcın kararı insanların hayatlarını, kaderlerini etkilediği için etik karar olma özelliği taşıyor. Bu bakımdan aslında en önemlisi yargıcın etik bilgisine sahip olması gerekiyor. ‘’Ceza felsefesinde bir görüş vardır: Bir masuma kıymaktansa bin cürümlüyü serbest bırakmak yeğdir. Ben de diyorum ki, cemiyette bir ferdi korumak için, bin kişiye bu gömleği giydirmekten kaçınmamalıdır. O bir kişi, bütün bir cemiyettir.’’ Kitaptan alıntıladığım bu cümle Reis Bey’e ait. Açıkça cemiyet çıkarlarını korumak için bir çok kişinin idam edilebileceğini savunan Reis Bey’in aslında tek sorununun merhametsiz oluşu olmadığını görüyoruz. Merhamet gerekli olmakla birlikte doğru kararlar vermek için yeterli de değil. Özgürlüğü elinden alınan insanlara kaybettiği bir saati bile geri vermemizin imkanı yokken, kitapta ve aslında geçmişte de idamından sonra suçsuzluğu ortaya çıkan bir çok insan olduğunu görüyorken, idamın savunulabilir hiçbir yanı olduğunu düşünmüyorum. Yine Kuçuradi’den bir alıntı yaparak incelemeyi bitirmek istiyorum. ‘’Yargıcın, bir kamu görevlisi olarak, işlevini yerine getirmesi ya da ‘’adaletin gerçekleştirilme’’sini sağlaması: birbiriyle ilişkilerinde değer harcayan –insanın değerini kendilerinde ve başkalarında hiçe sayan- insanların devlet düzenleri içinde yaşadığı dünyamızda, yasaları ve pozitif hukuk ilkelerini bu değerin daha az harcanması için uygulaması ya da buna benzer bir şey demek olsa gerek.’’
Reis Bey
Reis BeyNecip Fazıl Kısakürek · Büyük Doğu Yayınları · 20148,1bin okunma
·
179 görüntüleme
Göknur Çiğdem okurunun profil resmi
Gülriz Hoca sayesinde güzel bir bakış açısı kazandık:)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.