CİNSEL ŞİDDETİN SONA ERDİRİLMESİ İÇİN KENDİNİ DEĞİŞTİRMESİ GEREKEN KADINLAR DEĞİL, ERKEKLERDİR. TECAVÜZ ERKEKLERİN SORUNUDUR.
Ama ne yazık ki toplum bunu kadının suçuymuş gibi addeder. Nedir kadının suçu? Gece arkadaşlarıyla sokağa çıkmak mı? Çıkabilir... İki kadeh içip kafayı bulmak mı? Bulabilir... Mini giymek mi? Giyebilir... Makyaj yapmak mı? Yapabilir... Yoksa güzel olmak mı suçu? Olabilir.... Ulan Şerefsiz bunlar senin bir kadının hayatını mahvetmen için geçerli nedenler mi? Ey toplum!! Kadını burada aşağılık olarak gören toplum, suçlu kadın değildir sokamadınız zihniyetsiz beyinlerinize bunu. Mahalle baskısıymış.... Yansın böyle mahalle...
Kitap, yarı açık ve kapalı erkek ceza evlerinde 114 mahkûm tecavüzcü ve 75 diğer grup suçluyla gerçekleştirilmiş görüşmelerin bir sonucudur. Tecavüzcülerin büyük çoğunluğu tahmin edersiniz ki kadınları suçluyor. O kadar açık giyinmeseydi, alkol almasaydı, yok şöyle yürüdü, vay efendim güldü... Çok az bir azınlık yaptığından pişman ne yazık ki. Karısı tarafından aldatılan, başka bir kadına zarar vererek zehrini akıtıyor, toplumda dışlanan, beğenilmeyen, bir kadına tecavüzü normalleştiriyor. Erkekliğini ispatlayamayan bunu istemeyen bir kadının üzerinde deniyor. Sonra da mahkeme savunmalarında, o fahişe de aranıyordu... Kadını toplumda orospu yapan kim biliyor musunuz? Erkekler...
Bakar mısınız şu örneğe; Özellikle acı çeken bir genç adam gözyaşları içinde tecavüzün ayrıntılarını, kurbanın yaşının 70 olduğunu da dahil olmak üzere anlattı. Tecavüzcü söz etmediği bir sebeple kendisinden tiksiniyordu ve bu sebep bilgilerin geçerliliği kontrol edilirken ortaya çıktı: Kurban büyükannesiydi ve tecavüz sonunda kalp krizi geçirmişti.
Ve böylesi incelemelerden sonra inanç sitemini iki kat fazla sorguluyorum. Tanrı var ise kadınları yaşadıkları bu iğrençlikten neden kurtarmıyor? Saygılar... Mutlu geceler...