Bazen bir kaçış bazense bi varış oluyor kitaplar aslında benim derdim kitaplarlada değil okumakla. Hayatı, kainatı, kendimi, insanları zerreyi kürreyi okumak anlamaya çalışmak tekrar tekrar bu çabanın etrafından çentik atmak. Kitaplar da böyle düşünen nice insanların nefes aldığı nefes verdiği limanlar misali... Gün oluyor ilim irfan feneri oluyor yolunu kaybetmişe, gün oluyor paramparça ama dimdik! bi geminin alaboradan nasıl kurtulduğunun zaferini getiriyor kıyılarına, gün oluyor, gün olmasın geceler bizim diyen... seher vaktini yardan ayrılık belleyen şairlerin meskeni.. Bazen Sokaklarında ezeli bir ses işitiyorum, bazen kelimelerin raksına kapılmış insanlar görüyorum, hele hayalini bile düşğnmediğimiz onca şeyi düşünenleri anlamaya kalmadan bas bas bağrıyor elinde gazete olan bi çocuk gelecek kuşkusuz geliyor diyoruz garip bi heyecanla...bir kaldırım taşı ilişiyor gözüme şahit olduğu onca savaş onca zafer, o kaldırımlı sokaktan geçen onca nesil, tarih sır gibi ama bi okadarda alenen bana el sallıyor..bi kız ilişiyor gözüme sevgisini ufuklara diktiği gözbebeklerinde, elindeki mektubun ucunu kıvıran parmak uçlarında yaşayan bi kız ve hasretten başka azığı olmayan bir erkek onların sevdasına gıpta ediyor tüm liman.. Ve bütün olanlar olacaklarlar derken koca limanın seyyahı olarak geçip gidiyorum...anlamak, okumak! için geldiğim yerden nasibime nekadar düştüyse heybeme atıp gidiyorum..