Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

- " (…) Şemsipaşa’dayım… Sertçe bir rüzgâr ve üşütmeye mahsus bir güneş… Seyyar çaycı Zülfü’nün bir bardak çayı… Balık yerine su çeken meraklılar… Bir kanepeye ilişmiş oturuyorum… Cehennemde vazife gören melek gibi, insan, hayvan, nebat ve cemat harmanının lisân çehresinde ısınıyorum… Yanıma bir kedi yanaşıyor; tuhaf bir duygu… Sanki kedi, yalnızlığımı anlıyor… Önümden yılışarak gençler geçiyor… Derken… 55-60 yaşlarında, hafif sakallı, zayıfça, bir gözü şehlâ şaşı arası bakışlı, tebessüm eden kavrukça bir adam karşımda duruyor… Selâm veriyor… Mukabele ediyorum… «Nasılsın, iyi misin?»… «Teşekkür ederim, iyiyim!.. Siz nasılsınız?»… «Hamdolsun!.. Baktım yalnız başına oturuyorsun!»… «Yalnız oturan başkaları da var!» diyorum… «Cemali güzel olan insanlardan zarar gelmez!.. Bak bu kadar insan içinde seni sevdim!»… Ne demeliyim?.. Dediğim şu: «Teşekkür ederim, sağolasın!»… Ve kendince esasa giriyor: «Derviş misin sen?»… Beni saçlı sakallı görüp yanıma yaklaşan ve avamın saça-sakala karşı mesnetsiz karşı duruşu ile bu adamın sempatisi arasındaki fark, ardından bu sözü, beni irkiltiyor… Ne diyeceğimi bilememenin şaşkınlığında, lâtifeyle karışık, "biraz!" diyorum… "Namazını kılıyor musun?"… "Namaza uzak değilim!"… "Nerelisin sen?"… "Muş’lu… Ya siz?"… O da Sivaslı imiş… Ben soruyorum: "Siz derviş misiniz?"… Ordular dolusu Şeyh enflasyonu malûm; onun binbir katı da derviş… Hayret, bu iptidailiği içinde saffeti tüten adam umduğum cevabı vermiyor: "Nerdeee?.. Nefs bırakmıyor, nefsin yükü ağır!… Tekrar soruyor: "İsmin ne?"… "Salih!.. Ya sizin?"… "Veli!"… "Ne güzel bir isim!" diyorum… "Seninki de güzel!.. Allah seni Salih kullarından eylesin!"… "Cümlemizi!"… "Dua et bana!"… "Duaya muhtaç olan benim!" diyorum… "Ben şuradaki iskelenin orada baskülle tarttırıyorum, gelirsen ara sıra lâflarız!» diyor ve gitmek üzere kalkıyor… Ardından "İnşallah!" diyorum!..
Sayfa 370 - 371 İBDA YayınlarıKitabı okudu
·
12 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.