Seni son kez hatırlayacağım ebediyen unutmak için,
Ve hatırlanacağın tek yer sana yazılan bu son satırlar olucak.
İhanet kendini,sadakat iradeni dinlemektir derler...
Bu mantıkla düşünüp karakterine baktığımda
Ne olduğuna değil ama kendini ne sandığını görebiliyorum.
Umarım söylediklerimden yola çıkarak söylemediklerimi anlayabiliyorsundur.
Bu ayrılığı terk edilmek olarak değil kendimi senden geri almak olarak görüyorum.
Bir kahrın oldu farkında mısın?
Aşığın olmak değil aşığın kalmaktı derdim.
Senin yüzünden kaç yanlışa inandığımı bilemezsin
Güzel kandırdın beni!
Belki biraz dikkatli baksam gerçeği görebilirdim.
Ama karanlığı farkedebilmem karanlıkta görmem anlamına gelmiyormuş
Sonradan farkettim.
Bana senin ne kadarını ayırmıştın hangi yanını?
Benim bilip senin bilmediğin yanınımı?
Senin bilip benim bilmediğim yanınımı?
Hangisiydi bana layık gördüğün?
Neydi bende önce güzel buluıp sonra beğenmediğin?
Güzeli sevmen değil güzel sevmendi önemli olan
Ama sen bunu beceremedin.
Aslında insanların birbirini sevmesinde de değil mesele sevmeye devam edebilmesinde
Duygularına işlenmiş kenar süsü,Oyalı yalanlarına kandım.
Sence ne kadar saftım?
Kadınların güzel görünmek için yaptığı makyajla
Erkeklerin kalbe girmek için söylediği yalanlar arasında fark yoktur!
İkisi de karşı tarafı etkilemek için yapılan gerçek dışılıktır.
Nasıl bu kadar yalana dönüştüğünü hala anlayabilmiş değilim.
Kelimeler bunu anlatamıyor
.
Senin dilini sen anlıyor musun?
Belli ki anlamıyorsun.
Anlasaydın kendinden iğrenirdin.
Bana da sadece yüzüne susmak düşüyor bu durumda.
Kendi dilinden bile anlamayan birine susarak ne anlatılabiliyorsa..
Kendi kendini yıkan bir hayalsin
Aşk karşısındakine seni incitebilme ayrılacalığını verir.
Ve diğer taraf bunu çok iyi bilir.
Biliyordum ben seni severken çünkü gözüm kapalı sevdim ben
Belki de bu yüzden bu kalp senden başkasını göremedi.
Ama şimdi çok ağrıyor.
Bende başkaları gibi seni aklımla sevseydim
Acıyan kalbim olmazdı dimi?
Sen benim içimdin içimken içimde öldün
Şimdi hangimizin başı sağolsun!
En azından aramızda geçecek bir ayrılık konuşması olsun isterdim.
İki medeni insan gibi ayrılabilseydik keşke.
Belki de hatanı anlar değişirdin
Yoo.Her seferinde unutuyorum
Yılan deri değiştirdiğinde ıssırmaz sanıyorum.
Yılanın deri değiştirmesi onun yılan olma gerçeğini değiştirmiyordu değil mi?
Ben seni ruh eşim yapamazken
Sen beni aşk cinayetine nasıl suç ortağı ettin?
Bunları korkarak yazdığımı sanma
Yenilmekten korkmuyorum
Çünkü bu oyunu biliyorum
Erkekler en büyük yanlışlarını en doğru kadınlarda yapar.
Bunu hep yaşıyorum.
Belkide senin suçun yok ben sana yanlış başladım
Kırılmış bir kalp neresinden başlanabilir ki onarılmaya
İyi kalpten ölür mü insan?
Bazen ölür.
Belki ben ölmedim ama çok yaralandım.
Ve bugün açtığın yara daha kaç yarınım kanatıcak acaba?
Sevgilim...
Neden bazı geceler diğerlerinden daha karanlıktır bilir misin?
O geceler hayatının kırık anlarına denk gelir.
Ne doğrulabilirsin ne düşebilirsin.
Bir sancıdır o yürekte saplı kalan
Herkesten uzaklaşırsın
Ama için kötü yanı kendine de yaklaşamazsın.
Kendinle hep savaşırsın
Ben senin için kendimle savaşmayı göze aldım
Kendimle olan savaşımda kazanan oldukça yenildim.
İnsanın kendini yenmesi zafer midir?
Ben değişmedim.
Beni bıraktığın gibi misin bilmiyorum ama ben hala bırakıldığım gibiyim.
Bıraktığın yerden değil verdiğin değerden anlamaya çalışıyorum seni
Bari beni kaybetmekten korkuyormuş gibi davransaydın
Bir tesellim olurdu elimde avucumda en azından
En doğru olanını bulamasamda
Bu hayatta daha az yanmış olanını buldum
Ama doğru olanı bulamadım hala
Hep mutlu olmak için sevdin çünkü bencildin
Keşke birazda mutlu edebilmek adına sevseydin
Sıradan olabilecek kadar cesaretmişsin tebrik ederim
Sahte gülücükleriyle yaşıyanlar gerçeğini çabuk unutur derler.
Şu yalan dünyaya bir yalan olarak ta sen eklen sanki nolur
Sen benim yanılgım oldun ama ben senin yenilgin olucam
Saklamak istediğim çok şey var
Tüm bunları o yüzden yazıyorum
Sen hiç mutlu anlarını düşünüp ağladın mı?
Senden sonra bu noktaya geldim
Seninle yaşadığım mutlu anları düşünüp düşünüp gözyaşı döktüm
İsyan ettim bazen,
Ölümsün sen hayat dedim
Yaşayıp yaşayıp yanına alan
Ama hiçbir şeyi iyi etmedi bu isyanım
Açtığın pencere bir hapishane duvarında ise ne işe yarar
Zamanıma kazınırcasına sızmışsın çok sonra anladım
Senden sonraki günlerimden seni çıkardım
Kendime değil sana harcadığım zamanıma acıdım
Söylesene...
Gönül evini benim yıkıntılarımın üzerinemi kurucaktın
Bakalım etrafında kimseler kalmayışı sana neyi hissettiricek
Yanlzlığı mı özgürlüğü mü?
Sende o kadar çok değişti ki
Değişmeyi hep bildin bildin de bir kendin olmayı beceremedin.
Bundan sonra ki aşklarında birinin aşkına layık oldum de aşık oldum deme
Sen bu saatten sonra ancak sevilmeyi değer verilmeyi bekler sadaka aşklar dilenirsin
Yanlızlığında emeği geçen herkese küfürler edersin
Benim biriktirdiklerim senin harcadıklarındı.
Ne kadar bildiğin değil,bildiklerinin ne kadarı umrunda?
İste bu önemli
Sen solmuş bir yaprağın ağaçtan düşüsünü izlersin
Ben o yaprağın nasıl öldüğünü bilirim
Çünkü sen seni harcarken ben kendimi biriktirdim
Kalbine sığmayanları bavuluna sığdırabildiğine göre artık gidebilirsin
Git ve doğrunun seni bulmasını dile
Hep bir martı bekle ama beklediğin yerde denizin olmadığını bilme
Hayatın neresinden hatırlıyorsan oradan unut beni
Gelir hafıza defterimden birgün siler seni biri
Aklım ve kalbimin arasındaydın şimdi iki dudağımın arasındasın
Sen çirkinleştikçe ayrılık güzelleşiyor
HOŞÇAKAL HAYIRSIZ KORKAK
HOŞÇAKAL HOŞÇAKAL