Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Ali Cengiz oyunu deyiminin hikayesi
Bu deyimin menşei eski bir halk hikayesine dayanır: Eski zamanlarda bir sehhar adam gayb ilimleriyle uğraşarak istediği şekle girebilmenin tılsımını keşfetmiş. Cifr, remil, falcılık yıldız ve kıyafet ilimleri ile de vâkıf olan bu adam, sihirbazlıkta o derce ilere gitmiş ki canını eğlendirmek ve halka marifetini göstermek üzere sık sık şekil değiştirmeye ve insanları hayrette bırakan oyunlar çıkarmaya başlamış. Hatta bu oyunu menfaatleri için kullanmakta ve halkı aldatmakta üstüne yokmuş. Söz gelimi hanımına, “ Bahçe de bir keçimiz var, pazara götürüp satıver.” der, sonra da bahçeye gidip keçi kılığına girer, hanımı kendisini sattıktan sonra yine insan olup eve dönermiş. Bu sihirbaz adamın bir huyu da isteyen herkese sihirini öğretmekmiş. Ne var ki marifetini her kime öğretse sonra ona bir oyun yaparak mat eder, öldürürmüş... Devrin padişahı bu gidaşata dur demek isteyince, tellalar çağırtıp bu düzenbazı kendi huzurunda mat edene kızını vermeyi vadetmiş. Herkes bu tehlikeli sınavdan kaçarken Ali Cengiz adında fakir bir derviş, bu işe talip olmuş. Ali Cengiz, sihirbazdan oyunu öğrenmek üzere kurs almaya başlamış. Ne var ki sureta ahmak gibi davranıp asla öğrendiğini göstermiyormuş. Böylece sihirbaz, Ali Cengiz'i kolay lokma görüp oyunu en ince ayrıntısına kadar anlatmaktan çekinmemiş. Sınav, padişahın cuma selamlığından sonra yapılacakmış. Ali Cengiz, bir koç kılığına girip meydana gelmiş. Sihirbaz derhâl bir kurt olmuş... Bir müddet ikiside kılıktan kılığa girmişler. Ali Cengiz darı olup yere yayılmış. Sihirbaz bir tavuk olup darıları toplamaya başlamış. O, darıları yiyedursun Ali Cengiz arkadan tilki olup tavuğu boğmuş. Sihirbazın cenazesi olduğu gün, Ali Cengiz ile padişahın kızı kırk gün kırk gece sürecek düğünleri başlamış.
Sayfa 14 - Kapı yayınlarıKitabı okudu
·
11 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.