On yedinci yüzyılda ve on sekizinci yüzyılın bir bölümünde din, insan hayatında önemli bir yer teşkil etmektedir. Bu nedenle irade terbiyesi genel olarak insanlar için sorun olmaktan uzak katolik kilisesi'nin sahip olduğu güç, inanan insanların karakterini şekillendirmeye yetiyordu.Ancak günümüzde bu mesele birçok düşünürün aklını meşgul etmekte ve yerine bir şeyler konulamadığı düşünülmektedir. Kitap, roman, dergi, gazete ve mecmualar ise irademizi zorlar hale gelmiştir. İradesizlik genel itibarıyla hekimlerin de ilgisini çekmiştir. Ancak ruhsal sorunlar üzerine yoğunlaşan doktorlar çözümü psikolojide aramışlar. Ïradenin temelde akılla ilgili bir kavram olduğuna kanaat getirilmiş. Fakat eksik buldukları yan, ispatı gereken bir metafizik teorisinin olmayışıdır.