Uzun vaktimi aldıktan sonra sonunda bitirebildim. Stephan King'in daha önce hiç bir kitabını okumamıştım. It 1 ve 2 yi izlemiştim tabi ama okumakla kıyaslanamaz. Bilmiyorum bu kitap beni bazı bölümlerde çok heyecanlandırdı sayfalarca durmadan okudum, bazı bölümlerde sıkıldım ve okumak için kendimi zorladım. Dedim ki kendime "Evet okumaya devam et, değeceğini anlayacağın zaman bunun için kendine teşekkür edeceksin, yapabilirsin."
Eğer kitabı akıcı okumayı sürdüremediğim yerlerde bıraksaydım pişman olurdum. İlk başlarda hafif sıkıldım, karakterleri tanıyınca daha çok sevmeye başladım ve kitaba bağlandım. Yeni karakterler geldiği bölümde biraz bocaladım, onları kabul etmek istemedim. Ortalardaki askeri kısımlar ilgimi çekmediği için hemen bitsin istedim. Son 150 sayfa çok aksiyon içinde geçiyordu, en çok onları okurken keyif aldım. Bana hayatta kullanacağım ya da ders çıkaracağım pek fazla şey bırakmadı. Tabi dostluk, yardımlaşma gibi temaları vardı. Ana karakterlerden birinin Down sendromlu olmasının ve arkadaşlarıyla ilişkisinin insanın yüreğini burkan bir yönü vardı.
Alıntı yapacağım cümleler bulmak kolay değildi. Fakat beni kahramanlarla beraber uzun bir maceraya dahil etti. Beraber umut ettik, beraber kaybettik, beraber yaşamak için mücadele ettik. Kazananlar oldu kaybedenler oldu.
Kitabın bana hissettirdikleri şeyler bunlardı. Buraya kadar okuduysanız teşekkür ediyorum. Sanırım filmini de izleyeceğim.