Rosemary Sullivian, daha önce yazdığı iki öyküyü tamamlamak için üçüncü bir kitap yazmayı istemiş.Yazdığı iki kitap iki kadın yazarın ( Elizabeth Smart, Gweldolyn MacEwan) biyografisiymiş.Her iki kitapta da trajik kadın yazar stereotipini sürdürüyor olmanın endişesini yaşayan Rosemary Sullivian, farklı bir yorum getirmek istediği için, sanatçılığını ve yaşamını kontrol altında tutmayı başarmış Margaret Atwood hakkında yazmak istemiş. Margaret Atwood başlangıçta, “Ben daha ölmedim” diyerek, kendisinin bir rol modele dönüştürüleceğini de düşünerek karşı çıkmış. Rosemary Sullivan, Atwood’taki sanatçı güveninin gizemini, yazar olarak kendisine olan inancını ilgi çekici bulduğu için, biyografiden uzaklaşarak, Margaret Atwood’un sanat yaşamı üzerine odaklanmış.Bunu yaparken de yazarı şekillendiren, yönlendiren Kanada edebiyatındaki değişim ve dönüşümlere genişçe yer vermiş. Kırmızı Pabuçlar-Margaret Atwood’un Yazarlığa İlk Adımları kitabı, ismini Kırmızı Pabuçlar filminden alıyor. 1948’de izleyici ile buluşan, özgün senaryosu Emeric Pressburger’e ait olan Kırmızı Pabuçlar, Victoria Page adlı bir balerinin bale kariyerini anlatıyormuş. Victoria, hocası Lermontov’un baskılarıyla boğuşurken, kocası da kendi iyiliği için sanatını bırakmasını ister. Victoria trajik bir sona doğru sürüklenir. Bu filmi küçücük bir kızken izleyen Margaret Atwood, ümitsizce sinema koltuğuna gömülür. Kadının sanat kariyeri yapmasını tehlikeli kılan, gelenekler ve kadını sanat için pasif ilham kaynağı olarak kalması gerektiği konusundaki yaygın görüştü. Margaret Atwood’la aynı kuşaktan gelen kadınlar, kadının hem anne hem sanatçı olamayacağı düşüncesini yerle bir etti. Margaret Atwood’un belli bir süreçteki (1970’te bitiyor) sanat yaşamına odaklanan Kırmızı Pabuçlar, Margaret Atwood severlerin kaçırmaması gereken bir kitap.

Margaret AtwoodRosemary Sullivan · Everest Yayınları · 201316 okunma

·

54 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.