Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

1216 syf.
10/10 puan verdi
·
30 günde okudu
Felsefe Tarihi
Felsefe TarihiAhmet Cevizci
9.3/10 · 554 okunma
·
1 görüntüleme
Ömer E. okurunun profil resmi
Genelleme ile analojinin karıştırılmasından felsefenin her zaman zarar gördüğünü söyleyen Reichenbach'ı şimdi daha iyi anlıyorum...
Ömer E. okurunun profil resmi
Şu ana kadar okuduğum en ilginç fikir Tanrıların en ince ve yetkin atomlardan oluştuğunu söyleyen Epikurostan geldi. Russell'ın filozof olmak isteyen kimsenin saçmalıklardan kaçmamayı öğrenmesi gerek sözünü sorguluyorum artık...
Ömer E. okurunun profil resmi
Yazarın ortaçağ felsefesini otoriteye duyulan inancı temel aldığı için eleştiriye ve kuşkuculuğa kapalı olarak tanımlamasına binaen; insanın en özel niteliklerinden birisini bilgiye duyduğu saygı olarak tanımlayan Lakatos'un fikrini benimseyerek ortaçağda bir felsefe görmüyorum.
Ömer E. okurunun profil resmi
Duyuların bir yanılsama olma olasılığı, rüya argümanının sunduğu üzere tüm deneyimlerin sadece gördüğümüz düşün bir parçası olma olasılığı ve kendisinin kötü cin tarafından aldatılma olasılığıyla birlikte Descartes'ın cogitosu daha dikkate değer bir anlam kazanıyor çünkü sürekli aldanan da olsa bir benlik ortaya çıkıyor. Ayrıca hipotezindeki kötü cinin var olma olasılığı ile Tanrının var olma olasılığı arasında bir fark görmüyorum.
Ömer E. okurunun profil resmi
Vahyi felsefeyi önceleyen bir temel ve insan hayatına yasa veya politik bir olgu olarak girdiğini savunan ve böylelikle Platon'un filozof kral benzetmesini toplumun politik kurucusu olarak peygambere atfeden Fârâbî biraz daha ileri giderek hayatın nihai amacının çoğu filozof gibi mutluluk olduğunu söyledikten sonra ona sadece peygamberlerin ulaşacağından, sıradan insanların ise sadece peygamber öncülüğünde ulaşacağından bahsediyor. Sevmedim seni Fârâbî...
Ömer E. okurunun profil resmi
Düşüncelerimiz de dahil olmak üzere her şeyin bir nedeni olması gerektiğini buyuran Nedensellik ilkesini felsefî bir incelemeye alan Hume, nedenselliğin mantıksal değil ampirik bir kavram olduğunu belirttikten sonra onu mantıksal yolla kanıtlamanın imkanı olmadığını ve gözlem yoluyla da geçerli hâle getirilemediğini söyler. Ardından şeylerin doğasında bir olayın arkasından neden başka bir olay geldiğini açıklayacak bir sebep bulunmadığı sonucuna varır. Pozitif bilimlerin dünyaya dair bilgimizi arttırmasına rağmen kesinlikten ve açıklıktan yoksun olduğunu, benim anladığım kadarıyla bir olasılığa tabi olduklarını savunur. Sanırsam çoğu kişiye göre bu düşüncesi Aydınlanmanın mantığına aykırı ve bilimin temeline döşenen bir dinamit. Pozitif bilimlerden klasik fiziği düşünecek olursak dinamit olur ancak parçacık fiziğini düşündüğümüz zaman farklı bir sonuç çıkar. Kesinlikle şu ana kadar beni en çok etkileyen filozof David Hume'dur.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.