Gönderi

140 syf.
9/10 puan verdi
Sabahattin Ali'nin birbirinden güzel üç romanını okumuş ve beğenmiş biri olarak öykülerini de sırasıyla okuma kararı alıp 'Değirmen' adlı öyküsüne başladım. Bugün de bu güzel öykü kitabını bitirdim. Kitap, 3 bölüm ve birbirinden güzel 16 öyküden oluşmaktadır. Her öykünün vermiş olduğu tat başkaydı. Her bir öyküde farklı duygular hissedebiliyor ve kendi yaşantınızla bağlantılar kurabiliyorsunuz. İçlerinden en çok "Değirmen" "Kırlangıçlar" ve "Viyolonsel" öykülerini beğendim. Diğer öykülere göre bir tık daha güzel ve etkileyiciydiler bence. Yazarın anlatım diline söylenecek bir şey yok, nefis ve akıcı bir anlatımla dile getirilmiş hikâyeleri okurken zamanın nasıl aktığını fark etmiyorsunuz. Okunası bir kitap...! "Sen sevgiline ne verebilirsin sanki? Kalbini mi? Pekâlâ, ikincisine? Gene mi o? Üçüncü ve dördüncüye de mi ? Atma be adaşım, kaç tane kalbin var senin? Hem biliyor musun, bu aptalca bir laftır: Kalbin olduğu yerde duruyor ve sen onu filana veya falana veriyorsun.. Göğsünü yararak o eti oradan çıkarır ve sevgilinin önüne atarsan o zaman kalbini vermiş olursun. Siz sevemezsiniz adaşım..!"
Değirmen
DeğirmenSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 202145,3bin okunma
·
5 görüntüleme
Tayfun Sürücü okurunun profil resmi
Sabahattin Ali Değirmen'i yazarken çok ama çok etkilenmiş Zola'dan Bir tek ben mi rahatsız oluyorum Sabahattin Ali'nin Değirmen isimli hikayesinin Emile Zola'nın Medan Geceleri isimli kitabındaki Değirmene Saldırı hikayesi ile birebir aynı oluşundan. Hikaye isimleri bile aynı neredeyse. Medan Geceleri Değirmene Saldırı hikayesinde, değirmen var,değirmencinin güzel kızı var ve değirmen çevresine gelen yeni grupta yakışıklı ama hayta bir delikanlı var. Yeterince tanıdık geldi mi?
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.