Halkımız hâlâ öyle toy, öyle saftır ki, sonunda "kıssadan hisse" çıkaramadığı bir öyküyü anlamaz. Bakarsınız gülünç bir yeri atlar, bir hicvi kavrayamaz; yani kötü yetiştirilmiştir kısacası. Saygıdeğer bir kitapta olduğu gibi, saygıdeğer bir toplulukta da aşağılamanın
yeri olmadığını daha öğrenmemiştir; çağdaş eğitimin çok daha keskin bir silah yarattığını, bu silahın da, görünmez olmasına rağmen, dalkavukluk kılığına bürünerek tam hedefi bulan, kaçınılmaz, öldürücü bir silah olduğunu bilmemektedir. Bizim halkımız, savaşan saraylara mensup iki diplomatın konuşmalarına kulak verip onların yakın bir arkadaşlık uğruna kendi hükümetlerini aldattıklarına inanan saf bir taşralıya benzer.
Sayfa 9 - Can Yayınları - Lermontov, Önsöz