Küba sürgün edebiyatının koca devi Felaketzedeler Evi.
Yazarın hayatını öğrenince daha anlam kazandı kitap benim için. İki kez sürgün edilmiş, göçüp gittiği Florida 'da büyük hayal kırıklıkları olmuş ve bir süre sonra da intihar etmiş yazar. "Elime bir tabanca aldığımı hayal ediyorum. Dayıyorum şakağıma. Tetiği çekiyorum" diye yazıyor Felaketzedeler Evi' nde. Kurmacasını mı yaşadı, yoksa yaşadığını mı kurguladı bilinmez fakat bende derin bir iz bıraktığı kesin.
Bakımevine bırakılmış veya başka gidecek yeri olmadığı için buraya sığınmış insanların içler acısı halini tüm yeknesaklığıyla, tüm normalliği ile anlatıyor yazar. Ter ve sidik kokusu, taşan tuvaletler, nemli duvarlar, kötü yemekler, böcekler ve karakterlerin ağır kederini derinden hissettirmesi yazarın okurla arasında kurduğu güçlü bağın bir yansıması. Kokuşmuş dünyaya bir bakımevi penceresinden Guillermo Rosales ile bakmak isterseniz buyurun kitaba...