Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Müthiş pasaj!
Fikirler, organik yaratıklardır. Derler ki, doğuşlarından biçim alırlar fikirler, bu biçim de eylemdir; kafasında daha fazla fikir barındıran biri, ötekilerden daha eylemcidir. Bu yüzden de memur masasına bağlanmış bir dâhi, ya tıpkı durgun bir hayat süren, örnek davranışlar gösteren, sonra da damar tıkanmasından ölüveren biri gibi ölmek, ya da çıldırmak zorundadır. Heyecanlar, evrimlerinin ilk dönemini yaşayan fikirlerden başka bir şey değildir; yüreğin gençliğinden gelme armağanlardır onlar; bütün hayatı boyunca onların etkisinde kalacağını sananlarsa budalalardır. Durgun ırmakların çoğu gürül gürül bir çağlayan olarak başlar, ama hiçbiri coşup köpürerek denize ulaşamaz. Ama bu durgunluk, çoğu kere, gizli bir gücün belirtisidir; duygularla düşüncelerin coşkunluğu ve derinliği çılgınlıklara izin vermez; ruh, ister acı çekerken, ister sevinç duyarken olsun, kendisiyle kesin bir hesaplaşmaya gider ve her şeyin böyle çözümlenmesi gerektiğine inanır; bilir ki, fırtınalar olmasaydı, güneşin sürekli sıcaklığı gücünü kuruturdu; böylece hayatının temellerine iner ve kendi kendini bir çocuk gibi okşar ya da azarlar. Kendini tanımanın yüceliğine erişmiş bir kişi tanrısal afeti değerlendirebilir yalnız.
Sayfa 124 - Can Yayınları
··
3 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.