Yazarın Puslu Kıtalar Atlasından sonra okuduğum ikinci kitabı. Anlatım tarzı birbirine benziyor. Yazarın muhteşem bir hayal gücü var. Çok farklı karakterler ve onlara uygun hikayeler üretebilmesi hayranlık uyandırıcı bir özelliği.Kimi yazarlar ana karaktere hikaye bulmakta zorlanırken bu kitaplarda tüm karakterlerin hikayelerini ayrı ayrı okuyup ana kurguda nasıl dahiyane bir şekilde birleştiğine şahit oluyoruz. Bu durum bazen kafamızı da karıştırmıyor değil. Mesela Rafael diye bir karakter iki defa işlenince aynı kişi mi farklı kişi mi diye bir soru işaretiyle okudum epey. Neyse ki aydınlanmam uzun sürmedi :) Azıcık da musiki bilginiz varsa satır satır bulmaca çözer gibi okunacak bir kitap. Ben altı parmak meselesini çözmüştüm mesela ;) Biz de çözmüştük ne olmuş dediğinizi duyar gibiyim ama yine de kendimi bu keyiften mahrum bırakmamak için yazmak istedim. Öte yandan tüm bu güzel özelliklerin yanı sıra dini bütün görünen insanlara vicdansız acımasız vb kötü özellikler yazılması ve bazı şirke varan cümleler okumak beni epey rahatsız etti. Bir de dikkatimi abdest kelimesinin kitap boyunca aptest olarak geçmesi çekti. Eski dilde mi öyle geçiyordu diye araştırdım ama bir neticeye varamadım. Özel bir nedeni var mı merak ettim. Elimde Osmanlıca sözlüğüyle okumak zorunda kalsam da çok keyif aldım ve diğer kitaplarını da okumaya karar verdim.

Suskunlarİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınevi · 20219,4bin okunma

·

7 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Adile Alkan