Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

264 syf.
·
Puan vermedi
Feraye ve Cem’in dostluğu.. Kimse eleştirilmekten çok hoşlanmaz ancak eleştirileceksem beni tanımadan yorum yapanlardan değil, Cem’in Feraye’ye, Feraye’nin Cem’e karşı dostluğu gibi dostluk, onların birbirine karşı gösterdiği tutum gibi tutumla eleştirilmek isterim. Ne kadar birbirlerine zıt karakterler olurlarsa olsunlar, tanıştıkları ilk günden beri birbirlerinin sığınağı oldular, birbirlerini tamamladılar. Yeri geldi saatlerce sustular sessiz de konuştular yeri geldi sesli konuştular, birbirlerini eleştirdiler. Biri yatay hayat, biri dikey hayat. Biri evden çıkmayan, diğeri dünyayı dolaşan. Birinin ailesi çok üstüne düşmüş, diğerinin ailesi işinin başından kalkmamış. Biri arıyor, biri bekliyor. Belki tek ortak noktaları Galatasaray Lisesi ve onları hayatları boyu etkileyen kayıplarıdır. Zengin insanlara ve ikiz çocuklara farklı bir bakış açısından bakmamı sağladı kitap ve bana yine aynı cümleyi kurdurdu: ‘Bilmediğimiz hayatlar hakkında konuşmak çok kolay.’ Biliyordum ama yeniden anladım ki her bir insan kendine özel değerlendirilmeli. Bir gruptan diye o grubun her özelliğini ya da çoğunluk tarafından bilinen özelliklerini taşımak zorunda değil. Ya da bir insanın ikizi var diye her özelliği ikiziyle aynı olmak zorunda değil. Bunları kendilerinin bakış açısından görmek beni kendime getirdi. İnsan ne de unutkan.. Bir de tanıyamadan yitirdiğimiz biri var ki, en çok tanımak istediğim, kafasında dönenleri en çok merak ettiğim kişiydi. Babası ve Feraye ablasını kendilerine getirtti. Bulut’un ise ne kadar üzüldüğünü tahmin edebiliyorum. Kitabın kurgusu güzel ve çok akıcı. Sıkıldığım tek yer Feraye ve Elver Bey'in olduğu yerler, sıkılma sebebim Feraye’nin umutlarının bir türlü sönmeyişi, bir türlü vazgeçmeyişi. Ancak görüyorum ki hayatta fark etmeden direttiğimiz belki de Feraye’den de çok direttiğimiz konular var. Umudumuz asla tükenmiyor. Hayatımızda Elver Beyler de bitmiyor, tükenmiyor. Sen kendini anlatmaya çalışırsın onlar anlamaz, anlamaz.. ve haklı olan yine onlardır. Feraye’nin küçüklüğündeki aşırı mantıklılık durumu da bana biraz garip geldi. Bir insan çocukken öyle şeyleri düşünebilir mi bilemedim. Kitapta Gizli Özne'deki gibi zamansal geçişler, geçmişe dönüşler var. Fark ettiğim bir diğer şeyse Gizli Özne romanındaki bazı karakterlerle aynı kişisel özelliklere sahip karakterler mevcuttu ve oradaki gibi ölüm şekilleri burada da vardı. Okudukça bu durumun diğer kitaplarda da var olup olmadığına bakacağım. Kahve ayrıntısı.. Ayrıca kitaptan tek yumurta ikizleri ve rüya, ana rahmine dönme isteği, Bollingen Kulesi ve Jung gibi psikolojiyle ilgili, Nobel ödüllü fizikçi Mössbauer’ın yaptıkları gibi de fizikle ilgili bazı bilgileri öğrendim. Kurgusu ve konusu güzel bir kitap, tavsiye ederim. Ancak Nihan Kaya’yı tanımadan okuyanlar benimle aynı hisleri paylaşmayabilir. Kendine has bir yöntemi ve anlatmaya çalıştığı bir derdi var. Düşünceleri hakkında bilgim olmasaydı her şey bana daha sıradan ve olağan gelebilirdi ve bazı şeyleri abarttığını düşünebilirdim. Buna da bir bakmanızı öneririm: #75139959
Disparöni ya da Yaşama Korkusu
Disparöni ya da Yaşama KorkusuNihan Kaya · İthaki Yayınları · 2018427 okunma
·
32 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.