Mahalle İmamları
Osmanlı şehir örgütlenmesi içinde mahalleninözel konumu, mahalle imamlığını önemli bir
vazîfe olarak öne çıkarmıştır. Büyük yangınların
yol açtığı olağanüstü hallerde mesken sıkıntısına
çözüm bulmak amacıyla kefere ile aynı evi
paylaşmaya, şi‘âr-ı İslâmiyye’den hâric ve şer‘-i
şerîfe ve kanûn-i münîfe mugayır olması
gerekçesiyle getirilen yasaklamaların da işaret
ettiği gibi,
aynı çatı altında olmamak kaydıyla
veya XVI. yüzyıl örneklerinde olduğu gibi,
henüz ayrı bir mahalle teşkil edecek kadar nüfûs
etkinliği içinde bulunmama sebebiyle
gayrımüslim halkı da içine alabilmekle beraber,
Müslüman mahallesi, genel olarak İslam ahali
ağırlıklıydı. Mahalle, merkezde yer alan ve
camiden ziyade bir mescid etrafında gelişir ve
mescide minber ilavesi ile oluşan camiler
zamanla yeni mahallelerin de doğuşuna yol
açabilirdi.
Mescidin minber ilavesiyle cami
haline getirilmesi genelde ahalinin ihtiyacı vemahallenin belirli bir nüfusa ulaşması neticesi
olarak gündeme gelmektedir. Minber vazetmek
isteyen hayır sahibi, hatiblik cihetiyle ilgili
ödemeleri de üstlenirdi. Bu konuda yapılan
başvuru, mahal kadısının arzıyla bildirilir ve
minber vaz‘ı izn-i sultanî ile gerçekleşirdi.