Gönderi

152 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Kendi benliğini, biricikliğini arayan Siddartha, hiçbir öğretiyi kabul etmez ve sürekli arayış içindedir. Mutluluk, bilgelik, hakikat gibi kavramlar; ‘tamam buldum’ denilebilecek şeyler değildir, onlar arayışın yani sürekli yürünmesi gereken yolun ta kendisidir. Bilgi başkasına aktarılabilse de bilgelik asla aktarılamaz. Herkes kendi yolunda ve kendi tecrübe ettikleri ile buna ulaşabilmektedir. Siddartha, yürüdüğü yol boyunca bazen günlerce aç kalan bir Samana bazense dünyevi hazların hepsine erişebilen bir zengin olmuştur. Siddartha için; ölümlü nesneler hızlı bir değişim içindedir ve yaşam ırmak gibidir! Sürekli akan bir su vardır ama su hep yerindedir, baktığımızda aynı sudur ama hep yenidir. Ayrıca ırmak her yerdedir; kaynadığı yerde, döküldüğü yerde, çağlayanda ve aynı zamanda geçmişte ya da gelecekte değil şu an’dadır. (Kitaptaki ırmak metaforu gerçekten iyi işlenmiş) Tüm iyi ve kötü şeyler, çileler, hazlar, amaçlar, özlemler dünyayı oluşturmaktadır. Tümü birden oluşumların ırmağı, tümü birden yaşamın müziğidir. İnsan kendini ırmağın akışına bırakmalı, yazgıyla savaşmaktan da vazgeçmelidir. Çünkü; hiçbir gerçek yoktur ki, karşıtı da gerçek olmasın. Öyle ki haydutların özünde bir Buddha, Brahmanların özünde ise bir haydut vardır! Sonuç olarak önemli olan tek şey; dünyayı sevmek, onu aşağılamamak, ona ve kendine hınç beslememektir. Ona, kendine ve bütün varlıklara sevgiyle, hayranlıkla bakabilmektir.
Siddhartha
SiddharthaHermann Hesse · Can Yayınları · 202038,4bin okunma
·
8 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.