Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

"Zira ufuklarım pek karanlıklaştı"
Tasavvur et ki muzlim bir şeb-i ecrâm-nâpeydâ: Yatar heybetli âgûşunda dûrâdûr bir feyfâ; Düşen gümrâh için yol bulma yok emvâc-ı zulmetten; Gidilmez... Her adım attıkça bir girdâb olur rehzen; O rîkistâna batmış, çalkanan seyyâh-ı âvâre Nasıl müştâk ise bir nûra, bir necm-i rehâkâre, Sana ey lem’a-i ümmîd ben de öyle müştâkım; Görün bir kerre zîrâ pek karanlık oldu âfâkım! [Karanlık ve yıldızsız bir gece tasavvur et ki, onun heybetli kucağında uzaklara kadar yayılmış bir çöl yatmaktadır. İçine düşmüş ve yolunu kaybetmiş bir âvâre için, karanlık dalgalarından yol bulmak imkânı yok. Her adım attıkça önüme bir girdap çıkıyor ve yolu kesiyor. O kumluğa düşüp de çalkanan kalkın bir seyyah, nasıl bir nura ve kurtarıcı bir yıldıza muhtaçsa, ey ümit ziyası, ben de sana öyle müştakım. Bir kerecik olsun görün! Zira ufuklarım pek karanlıklaştı.]
Sayfa 140Kitabı okudu
·
2 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.