Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

568 syf.
9/10 puan verdi
·
21 günde okudu
Kahramanlık Yolunda Katiller ve Amaçsız Yolculuklar
efenim bu inceleme iki aşamalı; ilki karakterler ki spoiler burada yer almaz, ikinci aşama ise hayvan gibi spoilerlı kitabın içinde olan olaylar, duymayan kalmasın!! ilk kitaptan sonra büyük bir beklenti ile başlayıp aynı zaman da çok da yeni bişi aramadan başladım kitaba. yarısına kadar gelmişken araya giren vizeler yüzünden küçük bi kopukluk yaşamış olsam da sonunda bitirdim ve off öncelikle şunu belirtmem gerekiyor ki kitap ilki kadar iyi, bazı yerlerde ilk kitap kadar etkili veya yeteri kadar iyi bir karakter stili veremiyor olsa da kesinlikle ilk kitabın etkisini taşıyıp, daha karanlık bir öyküye yola çıkıyoruz ve evet Bayaz’ın karakteri hala sadece plot-device(hikayeyi devam ettirmek amaçlı) ötesine geçmiyor. İlk kitapta çok takmasam da bu kitap dahilinde de yine aynı devam etmesi karakterine az bir origin hikayesi verip, karakterinin derinliği bağlamında gram değişiklik olmaması kitabın en önemli gibi görünen karakterini en önemsiz ve gereksiz kılmaya devam ediyor. Bayaz’ın yanında ve çırağı olan ismini bile hatırlayamadığım karakterin daha iyi ve ilgi çekici bir altyapısı vardı ki toplasanız iki kitapta 50 sayfayı geçmeyecek yeri ve diyaloğu var. Bir de Uzunayak var ki komedi unsuru diye konulmuş, arada konuşuyor belirli bir karakter kategorisine koyduktan sonra üzerne daha da konuşula bilecek bi karakter değil. Sırada var West, ilk kitapta he okay bu da böyle bi karaktermiş aslında dedikten sonra hikayesi gayet tahmin edilebilr ve sıkıcı. Okurken bazı paragrafları atladım. Neden bu karakter var bilmiyorum aşırı samimiyetsiz ve hikayeyi boğmaktan başka yaptığı bişi de yok nefret edebileceğim bi yanı bile yok. sadece kötü yazılmış ki bunun da nedeni ilk kitabın sonundan sonra karakterinin nasıl bir yol izleyeceği aşırı belli olduğu için. Logen ve Ferro’yu bir alıcam; karakterleri üzerinde fazla bi değişiklik olmasa da ikilinin dinamiği baya iyiydi ve özellikle 400.sayfalardan sonra çok keyifli bi hal aldı. Luthar ise en büyük karakter gelişimini yaşayandı ve bu değişim öncesi Logen ile olan diyalogları ile iyi beslenmişti. Belirli bi olaylardan sonra hayata karşı perspektifi açılan Luthar’ın değişimi ve iç dünyasını görmek en keyif aldığım yerlerden biriydi. Kuzeyde West ile karşılaşan Üçağaç, köpekadam ve öbürleri(diğer karakterlerin adını yazmaya aşırı üşendim) bu grup ise kuzey de geçen olayların gözbebeği kesinlikle. karakterlerinin iki taraf arasında kalmış yer yer savaş mağdurları yer yer ise savaş kahramanları ve bu yol üzerinde yaşadıkları zorluklar (p*ç prens) ile uğraşmaları ve ne olursa olsun Bethold’u bozguna uğratma amaçları üstüne yaşadıkları zorluklar çok iyi yazılmıştı. VE GELELİM GLOKTA’YA ikinci kitaba başkarken en çok hikayesini merak ettiğim ve sevdiğim karakter GLOKTA. Muazzam savunma planı ve eskiden esir düştüğü ve bu halde olmasına neden olan düşman ile tekrar karşılaşması. Rektör Sult ile iğne ipliğine bağlı mektupları ve kendisine sürekli “neden” diye sorması. Neden sorusuna yine bir cevap bulamasa da ahlaki sınırları çercevesinde yavaşca “doğru bir açı yakalaması” çok güzel yazılmış ve işlenmişti. Açık ara
Joe Abercrombie
Joe Abercrombie
nin yazarlığının en üst noktası olmaya devam ediyor. . buraya kadar okuduysanız helal olsun ama bundan sonrası kitapta olan olaylara spoiler aman dikkat . . . . . BAYAZ’IN GÖT OLMASI AHAHAHH bi işe yaramayan sadece olaylar olsun diye orada olan karakterin tüm bu hikaye boyunca gittikleri yol sonunda tohum yerine ellerne düz bi taş alınca aşırı mutlu oldum çünkü Bayaz karakterini sevmiyorum. Sadece yanında taşıdığı (uzunayak hariç) karakterlere üzüldüm. yazık dedim gerçi Luthar kendi karakterini yüzüne balyoz yedikten sonra geliştirse de tüm bu olayların bi hiç uğruna yaşanması yüzünden kendi gelişimini sorgulayacağı kesin. Glokta bu kitapta bana biraz salak geldi. Banka ve Tüccarlar Dernekleri ile olan olayların arkasında bana kalırsa Rektör Sult var. Sult da Glokta’ya kazık atacakmış gibi hissettiriyor. Ardee ile olan ilişkisi de en sevdiğim ikili dinamiklerden biri. İkisi de sürekli olarak birbilerinin moral noktalarını sınamaları ve kendilerini sorgulamalarına yol açmaları master class tadında ki bana kalırsa öyle de. Sikeyim West’i dedim. İşe yaramaz herif. Öbür taraftan kuzeyde olan olaylar üçağaç’ın ölmesi ile başka bi boyuta taşındı. Köpekadam’ın liderlik ile nasıl başa çıkacağını aşırı merak ediyorum ve de Titrek’in malkafalar dışında “daha kötüsünü duymadınız” dediği olay ne acaba? büyk bir soru işareti.
Astıktan Sonra
Astıktan SonraJoe Abercrombie · İthaki Yayınları · 2020148 okunma
·
79 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.