Milli mücadelenin on yıl kadar öncesinde başlayan kitap, Osmanlı’dan Cumhuriyete geçişte ilerici-gerici; medrese-mektep, sarık-fes arasındaki mücadeleyi; önce medresede sarıklı hoca olmus, sonra “doğru” sorgulamalarla aydınlanmış ve ilkokul öğretmeni olmuş Şahin Bey ve Yunan işgali sırasında yaşananları anlatıyor. Bu roman hakkındaki yaygın kanı tezli bir roman olması. Ak ile kara arasındaki ayrım oldukça belirgin ortaya konmuş. Reşat Nuri’nin dinin o dönemde toplum nezdindeki gücünü gerçekçi biçimde ortaya koyduğu düşünülebilirse de bireyler üzerindeki etkisi bana göre tartışmalı. Halkın hurafelerle ilişkisi bugün dahi Müge Anlı programlarından fırlamışçasına güncel. 10/6