Oldukça etkilendiğim ve okuduğum diğer kitaplara çok fazla benzemeyen bir kitap. Hasan Ali Toptaş'ı çok fazla anlatmaya gerek yoktur.Bilenler bilir, muhteşem bir üslubu vardır.Ve kullandığı kelimeleri özenle seçer, cümleleri özenle kurar.Öyle ki izlediğim bir röportajında yazı masasında birçok sözlük olduğunu,kelimelerin anlamlarına tekrar tekrar baktığını söylemişti.Üslubun bu denli güzel olması kitabı daha çok okunabilir kılıyor. Kitabın arka kapağında yazar Stefan Weidner'in şu cümlesi yer alıyor:"Sadece Hasan Ali Toptaş okumak için bile Türkçe öğrenmeye değer." Kitabın konusu ve karakterlere değinecek olursak; Olaylar iki mekanda yaşanıyor;köy ve şehir.Köyde çok acayip olaylar yaşanıyor.Bazı insanlar kayboluyor, yıllarca geri dönmüyor,kimileri ise aniden ölüyor.Kim tarafından kaçırıldığı bilinmeyen insanlar var. Bir de şehirde benzer olaylar yaşayan bir yazar var.Bir berber dükkanına gidiyor ve burada kurguya ait birçok ipucunu bulabiliyoruz.Aslında bu yazarın da yaşadığı bir tür hayal öyle bir berber dükkanı aslında hiç yoktu.Kısacası postmodern roman teknikleri fazlasıyla kullanılmış bu romanda.Varla yok arasında bir dünya yaşadıkları, gerçekten çok tuhaf bir roman.Romanı anlatmak da çok zor, okuyunca ne demek istediğimi anlayacaksınız.Özellikle anlatıcının olduğu yani şehirde geçen bölümleri dikkatle okumanızı tavsiye ederim.Bu şekilde kurguyu daha iyi kavrayabilirsiniz. En çok etkilendiğim ve bence en gizemli karakter Cennet'in oğlu karakteri idi.(Acaba yazar neden karaktere isim vermek yerine Cennet'in oğlu şeklinde yazdı,bunu da nedense çok merak ettim.) Son olarak kitabı okuduktan sonra filmini de izlemenizi tavsiye ederim.Bu şekilde olayları kafanızda daha iyi bütünleştirebilirsiniz. İyi okumalar

GölgesizlerHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 202012,7bin okunma

·

76 görüntüleme

Bu yorum görüntülenemiyor

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

feyza