İskender Pala hakkında fazla bilgi sahibi olmadığım için kendisi hakkında yorum yapma yetkisini bulmuyorum..Ama sağlam tarih bilgisi, çok sağlam betimleme ve olay örme yeteneği var sanırım..Edebiyatı gerçekten çok ustaca kullanmış ama bana göre öğretmen gibi, eğitimci gibi, fazlasıyla didaktik, inceden inceye ders verir gibi veya ben okurken ders kitabı okuyormuş hissine kapıldım roman okuyormuş gibi değilde Belki de bu kitabı böyledir her kitabı deil.. Kitaba gelince; İtiraf, Osmanlı’nın yükseliş döneminde, Hıristiyan Bizans Konstantinopolis’inden, Müslüman Osmanlı İstanbul’una dönüşümünde geçen bir öykü. Baş karakteri bir anti kahraman olan Akbaba lakaplı Ornio, karşımıza kör ve sefil bir mahkum olarak çıkıyor..Yavuz Sultan Selim’in karşısında dik durmaya çalışan eski hırs küpü, şimdinin nadimidir. Roman, Oturan Katip’in, “Delinecek bir gemi, tamir edilecek bir duvar ve öldürülecek bir çocuk vardı.” cümlesiyle başlar. Kur’an’da, Kehf Suresinde anlatılan Hz. Musa ve Hz. Hızır’ın ibretlik kıssasından yola çıkılmış. Yavuz Sultan Selim’in, Kemalpaşazâde ile bir sohbeti esnasında, Beyazıt döneminde asılan bir alimi, “Tokatlı Molla Lütfi sizin üstadınızmış. Nasıl biriydi? İlim ve fazileti herkesçe bilinirken ölümü nasıl hak etti?” sorusuyla hikâye can bulmaya başlar. Kısaca Yavuz Sultan Selim ile Akbaba isimli karga namlı bir mahkumla aralarında geçen her gün ikindi vakti 2 saat süren 16 günlük görüşmeye ait romanı. İskender Pala, Osmanlı’nın yükselişine ışık tutarken ilim adamlarının kavgaları, İstanbul’un sosyo-kültürel hayatı, ülke topraklarının yönetimi, gizli ve açıktan yürütülen güç kavgalarını renkli bir kurguyla okurlarına sunmak istemiş.. Tarih severlere duyurulur keyifli okumalar :)) Bana gelince kitabın son sayfasına geldiğimde fark ettim ki; okuduklarım değil, okurken düşündüklerim aklımda kalmış.. ;)

İtirafİskender Pala · Kapı Yayınları · 20196,9bin okunma

·

176 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.