··
100 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Hanımefendi islamcılığı bu kadar el üstünde tutması sizi üzmüş? Müslüman değil misiniz? Bakış açınızı biraz genişletip, Vahidüddin Han'ın neler yaptığını da araştırmanızı isterim. Atatürk, kendi nutuğunda bile Vahidüddin Han'ın onu Samsun'a yolladığını söylerken, sizde biraz zamanınızı ayırıp hakikatleri öğreniniz.
Beni islamcılığı değil "siyasal islamcılığı" üzdü. Müslümanım ve kimsenin beni namaz kılıyor diye sevmesini istemem kimseyi de namaz kılıyor diye sevmem o tamamen tanrı ile kul arasındadır. Benim umrum ya da başkasının umru olmaması gerekir. Ama siyasete islam karışamaz islam, siyasal islam olarak kullanılamaz. Ben elbette Atatürk'ün Samsuna çıkış emrinin Vahiddün'e ait olduğunu biliyorum bu kitapta da, nutukta da geçiyor belgeleri de mevcut önemli olan Atatürk'ün Samsun'a çıkışından sonra gerçekleştirdikleridir ve bunlar dönemin gericilerinin asla istemeyeceği şeylerdir. Atatürk cehaletle savaşmış onlarca devrim yapmıştır. Bunlar Mustafa Kemal Yunanı yendi ama bizi de bitirdi saltanatı kaldırdı "Mustafa Kemal bana bunu yapamaz" (bu kitapta da aynen böyle geçiyor) diyenlerin isteyeceği şeyler değildir. O yüzden bütün devrimlerinin fikir babası olarak Vahiddün'ün gösterilmesi doğru değildir. Bu vatanın kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'tür bunun asla arka plana atılmasına ve emir eri olduğu için yapmışmış gibi gösterilmesine müsade edemem. Aynı emri verenlerin daha sonrasında Mustafa Kemal ve arkadaşlarına ölüm fermanı verdiklerini de unutmayınız.
Siz İslam ve Siyasetin bir arada kullanılamayacağını nereden çıkardınız? Devlet-i Aliyye 623 yıl islamla yönetilmemiş mi? Burada sizinle fikir çatışmasına girmek değil niyetim. Sadece tarihinizi daha ayrıntılı öğrenmenizi isterim. Kalıplaşmış, okullarda öğretilen bilgiler yeterli ve doğru bilgiler değildir.
Bir padişahın övüldüğü nokta dindarlığı olmamalı sözünüz çok dikkatimi çekti. Amacım sizi yargılamak değil kesinlikle yanlış anlamayın ama İslam ibadetten ibaret bir din değildir, şeriat yani Allah'ın kanunu etrafında kurulmuş bir yapıdır ve bütündür. Eğer bir padişah dindarsa bu onun sadece Kur'an- ı Kerim okuması yahut namaz kılması anlamında kullanılmaz. Allah'ın emir ve yasakları doğrultusunda yönetim yapıp bir halife olarak yönettiği insanların canını, malını, hakkını ve daha nicesini koruması ve bunun için uğraşmasıdır. Bunda Allah'ın emrini baz almasıdır. Üstelik bu sadece Müslüman halkı kapsayan bir anlayış değildir. Bu konuda detaylı bilgilenmek isterseniz size Hz. Ömer (ra);dizisini tavsiye ederim, tarihi gerçekler gözetilerek yapılmış ve Halifelik nedir gerçekten işleyen bir yapımdır. İyi günler.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.