Hakkındaki olumlu yorumlara dayanarak aldığım, ama beklentilerimi karşılamayan bir kitap oldu. Kafa dağıtacak, akıcı ve sıcak bir aşk hikayesi okuyacağımı düşünürken oldukça yavaş ilerleyen, beni de bir miktar sıkan bir hikaye ile karşılaştım. Laure, bir kapkaça uğrar ve neticesinde başını vurması sonucu beyin kanaması geçirir. Laurent ise çalınan çantayı bulan kişidir ve kendini ansızın Laure'ı bulup onun hayatına dahil olmak ister vaziyette hisseder. Kitabın senaryosu oldukça tanıdık olduğundan, hikayeden bir farklılık ve sürükleyicilik bekledim. Bulamayınca da sıkıldığımı hissettim. Kitaptan Paris havası alacağımız yazıyordu, ama onu da alamadım. Paris'e veyahut Fransa'ya dair tek şey, kitabevlerinin Fransızca yazılmış isimleri ve hikayede bahsi geçen Fransız yazarlardı. Bunlar dışında herhangi bir Amerikan hikayesinden farkı yoktu. Mesela "İtalyan Düğünü" isimli kitapta buram buram İtalyan kültürünü hissediyorsunuz. Başka bir örnek de gençlik romanı kategorisindeki, hikayesi basit olsa da "Aşk ve Dondurma". Bu kitaplarda farklı ülkelerin sokaklarında gezip farklı kültürleri duyumsayabiliyorsunuz. Fakat bu kitapta böyle bir durum yok. Ufak da olsa biçemden de bahsetmek istiyorum, çünkü yazarın tarzı biraz farklı geldi. Konuşmalar hiçbir noktalama işareti ile belirtilmemiş. Tırnak işareti kullanılmamış, konuşmalar paragrafların içinde kayboluyor, iç sesmişçesine akıyor. Başta oldukça yadırgadığım bu duruma, sonradan alışsam da hoşlanmadım. Kitabın en beğendiğim kısmı, son iki sayfası oldu. "Amelie" filminin başlangıcındaki anlatım sahnesi ile benzerdi. Kısaca güzel bir final olmuş. Son olarak, dediğim gibi, beklentilerimi karşılayamayan bir kitap oldu. Bu tarzda, çok daha iyi kitaplar olduğunu düşünüyorum. İyi okumalar dilerim.

Kırmızı Defterli KadınAntoine Laurain · Monokl · 2018190 okunma

·

79 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Merve