Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

560 syf.
·
Puan vermedi
‘’Mahrem Notlar’
‘Kırmızı Kitap’ı okumak bir ibadet mekânını ziyaret etmek gibi. Jung’un metnini anlamak, bilinçaltının varlığıyla karşılaşmak, onu dinlemek yalnızlık, sessizlik, odaklanma ve çaba gerektiriyor.’ C. G. Jung İsviçreli psikiyatr. Analitik psikolojinin kurucusudur. Kırmızı Kitap ya da Jung’un deyimiyle “Liber Novus” Jung un 1914-1930 yılları arasında tüm çalışmalarının , özenli bir kaligrafi ve kırmızı deriyle ciltlenmiş büyük bir dosyada derlenmiş öngörülü çizimlerini içeren bir kitaptır. Kırmızı Kitap, her şeyin ötesinde oldukça şahsi bir günlüktür.Kitabın içeriğinin Jung’un meslektaşları ve hastaları için ulaşılabilir durumda olmasına rağmen yayımlanması neredeyse ölümünün ellinci yıldönümüne kadar gecikmiş.Bunun nedeni kitabın, Jung’un mevcut itibarında yaratacağı potansiyel etkiden korkması. Bu kitap, kehanetler barındıran, mistik ve psikolojik özellikler gösteren yarım kalmış bir kitaptır. Ayrıca, şeytanla karıştırılan tanrıların resmedildiği şoke edici görsellerle doludur. Jung’ın S .Freud ile 1907 den başlayan altı yıl sıkı sıkıya süren birlikteliklerinden sonra araları açılır.Jung’un akıl hocasından ayrılması onun için hem cesaret kırıcı hem de heyecanlı olmuştur.Liber Novus'u üreten yaratıcı etkinlik de, 1913'ten 1917'ye kadar bu dönemde gelir.Jung'un Liber Novus'taki "gece çalışmalarıyla" uğraştığı yıllarda, gündelik faaliyetlerinde belirgin bir bozulma olmadan çalışmaya devam eder.Yoğun bir profesyonel uygulamayı sürdürür ve hasta göremeye ve ders vermeye devam eder. Bu süre zarfında İsviçre ordusunda subay olarak görev yaptı ve I. Dünya Savaşı sırasında 1914-1918 yılları arasında uzun süreler boyunca aktif görevde bulunur.Savaş onun görülerini değiştirir.Biyografi yazarları ve eleştirmenler, Jung'un hayatındaki bu yılların "yaratıcı bir hastalık", bir içgözlem dönemi, psikotik bir mola mı yoksa sadece delilik olarak mı görülmesi gerektiğini tartıştılar. Metin Almanca yazılmıştır, ancak Latince alıntılar, Latince ve Yunanca yazılmış birkaç yazıt kısa bir marjinal alıntılar içerir.Jung notlarını 1915'te mürekkebi ve boyası için uygun 600 boş sayfa perşomen içeren kırmızı deri kaplı özel deftere yazmıştır.Kitapta kaligrafi kalemi, çok renkli mürekkep ve guaj boya kullanarak metin ve görüntülerini çalışmış çünkü amacı okurları “sembolizmin psikolojik doğasını anlamaya” teşvik etmek ve onların “ruhlarına farklı bir açıdan bakmalarını” sağlamaktır. hizliresim.com/DF6t33 Kitabın tamamı Nietzsche’nin Jung’u oldukça etkileyen Böyle Buyurdu Zerdüşt kitabından sonra şekilleniyor.Nietzsche, Tanrı’nın öldüğünü söylerken Jung ise Kırmızı Kitap’ta “Tanrı’nın ruhta tekrar doğduğunu” iddia ediyor ve bu doğumu İncil, Apocrypa, Bilinircilik metinleri, Yunan mitleri, Goethe’nin Faust’u, Dante’nin İlahi Komedya’sı, Upanişadlar, Wagner’in Nibelung Yüzüğü gibi birçok kaynaktan esinlenerek yaptığı çizimlerle tasvir ediyor. Kırmızı Kitap bize sadece içgözlemin önemi hatırlatmıyor, aynı zamanda özümüzü, zamanın ruhundan ayırmamız konusunda rehberlik ediyor. Günümüzde hâlâ yaşıyor olsaydı Jung da bloglar, tweetler, akıllı cep telefonları gibi zamanın bitmek bilmeyen, önemsiz dikkat dağıtıcıları karşısında hayrete düşer ve rahatsız olurdu. Modern tarihin gerçek öngörülü insanlardan birinin eseri olan Kırmızı Kitap sınıflandırmanın dışında kalan tekil bir çalışma. İnsan olmanın ne anlama geldiğini sorgulaması sebebiyle psikoanalizin tarihin ötesine geçiyor ve Marx, Orwell ve elbette Freud gibi diğer devrimci düşünürlerin arasında Jung’un yerini vurguluyor. Jung bu “en zor deneyi”nin başında kendisine soruyor, “Bu yaptığım nedir?” Bir ses bu soruyu cevaplıyor, “Bu, sanat.” Üç ayrılmış kitabın başında, Jung “zamanın ruhuna hizmet ederken” yabancılaşmış olan ruhunu yeniden keşfediyor. Bununla beraber Elijah, Salome, bir yılan ve Şeytan’la bir dizi macera ve görüşmeye başlıyor. Anlatım bir dini kitabın kehaneti ve diyalektik karışımıyla ilerliyor. “Ormandaki Kale” gibi bazı kısımlar beklenmedik bir şekilde eğlenceli. Bu anlatıda Jung romanlardakine benzeyen bir kadınla karşılaşıyor ve bu kadınla “çok önceleri tartışmış.” Burayı şöyle anlatıyor: “Gerçekten de cehennemdeyim. Ölümden sonra olabilecek en kötü uyanış, bir kiralama kütüphanesinde dirilmek!” Fakat Jung’da öfke uyandıran bu geleneksel kadın başkahraman ona bir şeyler öğretiyor: Jung’un “sıradan ve eski” olarak gördüğü aslında onun aradığı “bilgeliği” içeriyor. Ormandaki kalede kapalı kalan kahraman bir arketip ve bu örnekte Jung’un entelektüel kibriyle mücadele eden bir arketip. “Bireyleşme,” Jung’un, bir insanın psikolojik bütünlüğe sahip olması için gerekli olan bilinç ve bilinçaltı birleşmesi için kullandığı sözcük. Ona göre, bu gelişmiş var olma hali her insanda mevcut değil. Shamdasani’nin deyimiyle “yetersiz şekilde yaratıcılık,” düzenden ayrılmak yerine toplumun “kolektif uyumluluğuna” bağlı kalmalı. Çünkü bu, bizi tüm kozmolojileri, mitleri ve dilleri bizim içimizde değil bizden bağımsız olduğunu varsaymamıza teşvik eder. Kırmızı Kitap şu anda Zürih'teki bir banka kasasında Jung'un arşivindeki diğer değerli ve özel eşyalarla birlikte tutuluyor. NOT:İnceleme By Kathryn Harrison Dec. 3, 2009 tarihinde NewYT daki yazısından çevirimi de içermektedir.
Kırmızı Kitap
Kırmızı KitapCarl Gustav Jung · Kaknüs Yayınları · 2014532 okunma
··
1.062 görüntüleme
meursault •○ okurunun profil resmi
Belki de yazarın tüm derdi kendi kendine terapi uygulamaktı.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.