''Emile'' isimli romanında Rousseau’nun bedensel kuvvet açısından erkekten daha zayıf olduğu için kadının aciz ve pasif olması gerektiğini düşünmesi toplumsal cinsiyet ayrımcılığının altında yatan gerçek sebebi ortaya koymaktadır.
Wollstonecraft'ın kitaplarını okuyup Rousseau'ya ( ya da M.W'nin deyişiyle -saygın hayalci-) karşı öfkelenmemek mümkün değil zaten . Kadın Haklarının Gerekcelendirilmesi kitabını okurken sinir küpüne döndüm desem yeridir (: