*SPOILER İÇERİR*
Canan Tan'dan imzalı ilk kitabımdır Piraye. Ortaokuldayken severek okumuştum. Bağımsızlığına düşkün, modern bir çevrede büyümüş Piraye'nin normalde hiç de beğenmeyeceği bir tip olan Haşim'le evlenip onun memleketi Diyarbakır'a yerleşmesi, orada hiç alışık olmadığı bir düzende yaşamaya başlaması ve başından geçen birtakım olaylar... Bence biraz değişik bir ilişkileri vardı. Yani Haşim'in Piraye'yi sevdiğini anlayabiliyoruz ama Piraye'den hala emin değilim. Gerçi sonrasındaki kuma vakası yaşandığında Haşim'i bulsam bir kaşık suda boğabilirdim. Tamam gelenekler, töreler onu da zor durumda bırakmış olabilir ama yapmak zorunda mıydı gerçekten? Piraye'ye kızdığım noktalardan biri ise o kadar olayın üstüne halihazırda son derece kızgın ve kırgınken bir anlık gafletle(!) ikinci bir çocuk yapmaları. Aşk her şeyi affeder mi? Bence hayır. Günümüz yerli dizileriyle çok çok benzeyen bir konusu var. Tabi sonu biraz farklı. Yine de yazarın okuduğum diğer birkaç kitabından daha güzel olduğunu düşünüyorum. Puanımı da okuduğum zamanki düşünceme göre veriyorum.