Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Kendini felsefeye verenler, onu gençliklerinde bir eğitim olarak gördükten sonra bırakmayıp da fazla üstünde duranlar, kaçık diyemesek bile, bir tuhaf adam oluyorlar. En aklı başında olanları bile senin bu kadar övdüğün felsefe yüzünden devlete hizmet edemeyecek hale geliyorlar. … En aklı başında insanları devletler o kadar kötü kullanıyorlar ki, böyle bir insanın ne hale düştüğünü anlatabilmem için ressamların cinsleri birbirine karıştırıp, yarı geyik, yarı teke birtakım acayip varlıklar çizmesi gerekiyor. Bir filoda ya da bir gemide şöyle bir şey düşün: Bütün gemicilerden daha güçlü kuvvetli bir gemi sahibi var, ama kulağı iyi işitmiyor, gözü iyi görmüyor, denizcilikten de pek o kadar anlamıyor. Gemicilere gelince, onlar da gemiyi sen daha iyi kullanırsın, ben daha iyi kullanırım diye birbirine girmişler, ama hiçbiri kaptanlığın ne olduğunu bilmez, bu sanatı ne zaman, kimden öğrendiğini söyleyemez. Üstelik bu sanatın öğrenilecek bir yanı olmadığını, vardır diyen olursa, ağzını, burnunu dağıtacağını söyleyecek kadar ileri gider. Bu gemiciler donatanın etrafını alıyorlar, yalvarıp yakarıyorlar, dümeni bana ver diye… Her biri bir başka ağızdan sıkıştırıyor onu. Donatan, geminin kumandasını kime verecek olsa, ötekiler onu öldürmeye ya da gemiden sürmeye kalkıyorlar. Adamotuyla, içkiyle, daha başka şeylerle zavallı donatanı uyuşturup gemiyi ellerine geçiriyorlar, ne var ne yok aşırıyorlar, bol bol yiyip, kafaları çekiyorlar; gemiyi de böylesi gemiciler nasıl yürütürse öyle yürütüyorlar. Kimler donatanı sıkıştırır ya da kandırır, kendilerine kumandayı verdirirse, onları övgülere boğuyor, büyük denizci, eşsiz kaptan, usta gemici sayıyorlar. Kimlerin yardımı dokunmazsa, onları da bir işe yaramaz diye kötülüyorlar. Bu arada akıllarından bile geçmiyor ki, gerçek kaptan havayı, mevsimleri, göğü, yıldızları, rüzgârları, daha birçok şeyleri bilen, gemiyi bunlarla yürüten adamdır. Gemicilerin kimini razı ederek, kimini ezerek başa geçen bu adamlar, ne gemiyi yürütme ne de baş olma sanatının öğretimle, görgüyle edinilebileceğine inanırlar bir türlü. Gemilerde böyle kargaşalıklar olunca, gerçek kaptanın başına gelecek nedir? Başa geçen tayfalar ona dalgacı, geveze, işe yaramaz, kaçık demezler mi? … Şimdi sen, devletlerin filozoflara neden değer vermediklerine şaşan adama bu benzetmeyi anlat ve asıl şaşılacak şeyin onlara değer vermeleri olacağını kafasına sokmaya çalış.
Sayfa 198 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
·
4 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.