Bir şiir düşünün bir kitabın içindeki şiiriyle en sevdiğim şiir olsun, bir kitap düşünün daha okumadan bir şiiriyle en sevdiğim kitap sıralamasında ilk sırada bulunsun. Evet bu kitabı okumadan evvel hatta daha konusunu bile bilmiyorken en sevdiğim kitap olacağını biliyordum. Bu satırları ise kitabı okuduktan aylar sonra yazıyorum ve tesirini hala hissediyorum. Bazen kitaplarla gönül bağı kurarız bense bunu daha okumadan evvel bir şiir ile kurdum. Şiiri bilenleriniz bilir: ''Vur şanlı silahınla gönül mülkü düzelsin, sen öldürüyorken de vururken de güzelsin...''. Şiirimizin adı ''Geri Gelen Mektup'' kusursuz bir ahenkle ve hece ölçüsüyle yazılmış okuyana o hissi karşı tarafa hissettiriyor adeta. Bu şiiri Atsız'ın gerçek hayatta birine yazdığı da söylenir.
Kısaca
Bu kitapta sembolik göndermelerle dolu ve içinde Atsız'ın hayatından esintiler de bulmak mevcut. Kitap, Cumhuriyet'in kurulduğu yıllarda kralcı bir subayın hikayesini anlatmakta. Bağlılık yeminini padişaha yapan ve şimdiyse Cumhuriyet'e bağlanan subayların nasıl olup da Osmanlı'yı bu kadar çabuk terk edebildiğine bozulduğundan bahseder. Kahramanımız Selim Pusat'ın kralcı olmasıyla peşinden gelen zorlukları vardır ama bir gariplik vardır ona ızdırap veren bir unutkanlık. Selim Pusat bunu bulmaya koyulur.
Kitap genel hatlarıyla böyle çok spoiler vermemeye çalıştım :) Yüreğinize dokunan kitapları bulmanız dileğiyle, iyi okumalar.
