Sayılar
Melekler bazen bize, tekrar tekrar belirli sayıları önümüze
çıkarak mesaj verirler. Arka arkaya aynı rakamları görüp du-
ruyor musunuz? 111 veya 999 gibi? Ya da ne zaman saate
gözünüz takılsa, saat 22:22’yi gösteriyor mu?
Melekler, önünüze belirli plakalı arabaları çıkararak veya
bazı sayılara gözünüzün takılmasını sağlayarak da sizi selam-
larlar. Örneğin 4 sayısı, ‘bu konuyu melekleriniz hallediyor,
endişe etmeyin, bu işi bize bırakın.’ demek.
Sevgili Tuba, bana meleklerine danışmak için geldiğinde
ilk sorduğu sorusu şu olmuştu: “Ben devamlı 1 sayısını gö
rüyorum. Saatlerde, arabaların plakalarında, her yerde de-
vamlı önüme 1111 çıkıyor, ne demek bu?” Tuba’ya baktım,
cıvıl cıvıl, enerji dolu ve konuşkandı ama konuştuğu her ko-
nuda sorunlarını anlatıyordu. Meleklerin 1 sayısını neredeyse
gözüne tutmalarına hiç şaşırmamış tim, ne de olsa 1, ‘düşün-
celerine dikkat et, çünkü şu anda düşüncelerinle yaratıyor-
sun’ demek. Tuba’ya biraz da gülümseyerek, anlamlı bir ba-
kışla bunu söyledim. Gülmeye başladı. Düşündükleri ve ko-
nuştuklarına dikkat etmesi gerektiği o kadar ortadaydı ki...
2’li sayılar -22.22 ya da 222 gibi- ‘meleklerin senin ya-
nında’ demek. Onların sizi selamlaması ya da size destek ol-
duklarını söylemelerinin bir başka yolu 2 sayısıdır. Aynı tüy-
ler gibi, içinize su serpen işaretlerden biri bu. Hangi anda
karşınıza çıktığına dikkat edin iki sayısının, mutlaka gülüm-
seten bir mesajdır iki.
3’lü sayılar ise aydınlanmış üstatların sizinle olduğu, si-
zinle çalıştığı anlamına gelir. İsa, Buda, Mevlana, Meryem
Ana gibi... Bazen sizin yakınlık duyduğunuz kişilerdir bun-
lar, belki de bir medyum, size o insanın yanınızda olduğunu
söyleyecektir günün birinde. 3 sayısını gördüğünüzde ilk ak-
lınıza gelen kişiyi düşünün. Muhtemelen o insan size yardım
ediyor veya bir şekilde size destek oluyordur.
4’lü sayılar, ‘bu işi meleklerine bırak, biz hallediyoruz’
demek. İçinizi rahat tutun ve o işin en usta ellerde olduğun-
dan emin olun. İşinizin doğru zamanda ve en doğru şekilde
hallolacağına şüpheniz olmasın. Bir konuşmama katılanlar-
dan biri ile geçmişte çok önemli bir konumda birlikte çalıştı
ğımızı keşfettik. Gözlerimiz birbirimizi tanıdı. İkimiz için de
şoktu bunu öğrenmek ama o anda bir araya gelip bunu konu
şamadık bile. Amerika’da bir arkadaşıma olayı anlatıp “Sen-
ce ben bu konuda neler yapmalıyım? Bunun mutlaka bu ya
şamda da bir anlamı olmalı...” diye sorduğumda cevabı çok
kısa oldu.
“Sen bu soruyu sorduğunda saat tam 4.44’ü gösteriyor-
du.” Başka bir şey söylemesine gerek kalmamıştı.