Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Umutsuzlar gerçekçi göründüğü kadar, kendi biçimi içinde daha sonra ortaya çıkacak olan Jancsö’nun hareket koreografisinin simgeciliğinin en büyük kaynağını gizler. Daha önce bahsedildiği gibi, Umutsuzlar soruşturmanın amacının gizlendiği modern araştırma/soruşturma türünün özel bir çeşitlemesidir. Görünüşe göre merkezi bir gücün ulaşmaya çalıştığı açık ve net hedeflerin olduğunu ve ordu ve yasanın farklı düzeylerinde hiyerarşinin uygulandığını akla getiren soruşturmada sıkı bir mantık vardır. Filmin başındaki dış-ses anlatım çok net bir şekilde bu öykünün 1848’de ayaklanan ordudan kalanlardan kurtulmak için 19. yüzyıl sonunda yasayı uygulama mücadelesiyle ilgili olduğunu anlatır. Böylece izleyici anlatının çerçevesiyle ilgili bir görüşe sahip olur. Ancak film özgürlük savaşçılarının/suçlularm toplanmasını tanımlamaz, ama zaten hapiste olan ve suçlu olduğu iddia edilenlerle ilgili bir soruşturma sürecini takip eder. Filmin sonunda bütün prosedürün mantıksal tutarlılığı kesinlikle bozulur: soruşturmacılar ilk olarak bazı katilleri, daha sonra da haydutların kişisel olarak tanımıyor gibi yaptıkları lideri Sândor’u ararlar. Tutuklular arasında onu teşhis etmek için, Sândor’un adamlarını birbirine düşürerek onlardan yararlanırlar, bu arada soruşturmacıların aslında Sândor’un cezaevinde olmadığını bildikleri ortaya çıkar. Tutuklanma daha sonra zorunlu askerlik hizmeti haline gelir; tutuklular yeniden yakalanmalarından sonra kimliklerini eski özgürlük savaşçıları olarak açıklama tuzağına düşürülürler ve bu arada Sândor affedilir. Art arda dizilen bu olaylar, olaylann ardında bir adımı bir öncekinin mantıksal sonucu haline getirecek, bir sonrakini de onun mantıksal sonucu yapacak tutarlı bir planın olduğunu akla getirmez. Bu süreçteki her adım kendinden önceki ve sonraki adımlardan mantıksal bir yarıkla ayrılmış ve tek başınadır. Bu adımları birbirine bağlayan tek şey, bunların benzer kurallarla tek tek organize edilmeleridir. Bu kurallarla ulaşılan amaç tutuklunun konuşturulması ve istemediği şeylerin yaptırılmasıdır. İktidarın ritüeli budur. Bu ritüel özel amaçlara ulaşmanın aracı değildir. Soruşturma sürecinin Sândor’u bulmayı hedeflediğini söyleyemeyiz, çünkü soruşturmacılar onun cezaevinde olmadığını bilirler. Ne de soruşturmanın Sândor’un adamlarını ortaya çıkarmayı hedeflediğini söyleyebiliriz, çünkü zaten onların kim olduğunu bilirler. Eğer isteseler öykünün başında aynı hileye başvuracaklarını söylemeye bile gerek yoktur. Soruşturmacıların yaptığı, farklı çeşitlemeler, aynı temel modellerin dekoratif yinelenişi içinde iktidar ritüelini uygulamaktır. Burada insan Jancsö’nun filmlerinin radikal olarak kesintisiz kompozisyonunun tamamen parçalanmış bir gerçekliğe dair bir imgelemi içerdiğini görebilir.
·
6 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.