Ya RS’ye giriyorum yada artık historical okumak bana göre değil.Muhtemelen ilki çünkü ikinci duruma düşmem beni üzer.Kitabın ilk yarısında çok eğlendim bol bol da kahkaha attım ama ikinci yarısı pek hoşuma gitmedi.Biliyorum historical kitapların tarzı hep bu ama erkeğin güçlü , kadının güçsüz olduğu durumları okumak beni gerçekten rahatsız etti.Okuma tarzım değişiyor sanırım diye bahsetmişim birkaç post önce.Sanırım artık historical da sevdiğim tarzlar arasında değil.Haa neyi sevdiğimi sorarsanız onu da bilmiyorum . Daphne, çok güzel ve akıllı olmasına rağmen hala evlenememiştir.Abisi Anthony’nin en yakın arkadaşı olan ve çocukluğu çok zor geçen Hastings Dükü Simon ise , bekar hanımlardan kaçmaya çalışmaktadır.Biri evlenmek isteyen diğeri ise evlilikten köşe bucak kaçan bu ikili , sosyetenin gözü önünde numaradan flörtleşmeye başlarlar.Sonrası malum hikâye.Bütün sorunları kolay olmasa da çözerler ve birbirlerine gerçekten aşık olurlar. . Bridgerton ailesi , Londra sosyetesinin vazgeçilmez bir üyesi ve birbirine tıpatıp benzeyen 8 kardeşten oluşuyor.Kardeşlerden 4.sü olan Daphne’nin hikayesi bu kitap da.Ve böyle 7 kitap daha var.Her kardeşe bir kitap yani.Netflix de dizisini çekiyormuş o yüzden dizileşmeden tüm seriyi okumak istedim.Kitabın ilk yarısını sevmemin nedeni , Daphne ve Simon’un birbirleriyle esprili bir şekilde flört etmeleriydi.Ama sonra Simon’un aslında büyümemiş ve sevilmemiş bir çocuk olduğunun anlaşılması , ilişkilerini çıkmaza soktu.Simon’un sürekli zor adamı oynaması , duygularına ket vurması ve tüm bunlar olurken sadece Daphne’nin çaba harcaması okurken beni rahatsız etti.Yada en başta da dediğim gibi RS’ye girdim haberim yok

Yüreğe Söz GeçmiyorJulia Quinn · Epsilon Yayınları · 20191,710 okunma

6 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

kitapkolik_birkiz