Asla sahip olmadığım bir şeyi istiyordum.Gerçek bir eşlik.Sadakat.Arkadaşlık.Onu.Beni.Üçüncü şahısların hiç olmamasını.Sadece bizi.Bir geleceği.Yarını.Kurtuluşu.Ve bu lanet olası göğsümü sıkıştırdı çünkü onlarla ne yapacağımı bile bilmiyordum.
“Bir şey öğrenmek ister misin?“ Diye sordum dudaklarım yanağına o kadar yakındı ki neredeyse teninin tadını alabiliyordum. “Bugün berbat olmuş ol ya da olma, gökyüzündeki hiçbir şey senden daha parlak değil.“
Sadece birkaç günde içime işlemekle kalmamıştı, içime sinsice girmiş, orada kamp kurmuştu ve bir süre orada kalacaktı. Birinden böylesine etkilendiğim bir zaman hatırlayamıyordum.