Gene bol aksiyonlu bir Osman Aysu beklentisiyle başladığımız bir kitap. MIT bulguları, Irak'ta üretilen müthiş bir imha silahı ve olaya dahil olan MIT, MI6, CIA gibi kuruluşlar. Öldürülen mikrobiyologlar, dünyayı etkileyecek bir tehdit derken biraz dikkatim farklı yönlere de çekildi ama arada yıllar var böyle bir şey olabilir mi, geleceğe dair böyle bir tahmin gerçekten de yapılabilir mi derken içime dolan kuşkularla çok mücadele ettim. Aslında biraz hikayeden bahsetmek olayları tanımlamak için daha doğru olacaktır. Eski bir Statni Pajna Bezpecnost ajanı olan Pavel Novotny, Olga Şalyapin ile buluşurken işler ters gider ve ALDATILDIK yazılı bir not alır. Bu nottan sonra otel odasında öldürülür. Ölüm yerinin İstanbul olması ve bu ufak kağıt, bir hesaplaşma fikrini doğurur. Olaya önce Başkomiser Tarık Uzunova ve akabinde de MIT mensubu Aykut Pars ve yardımcısı Korhan Tepe dahil olurlar. Daha sonra da Irak’ta Salih Mert olaya dahil olacaktır. Moskova’da bir mikrobiyolog olan Dimitri, bir kadın tarafından cinsellik kullanım yöntemiyle tuzağa çekilir; Alain Micoud ise Paris’te sevgilisi sandığı bir kadınla yatak odasındayken aynı tuzağa çekilir; Londra’da ise bir Arsenal maçında stadın tuvaletinde Randy Shepard öldürülür. İngiltere’de Graham Freeman’a da aynı şekilde tuzak kurulur. Yuri Karpin’in de ölümüyle birlikte aslında dikkatinizi çekmek istediğim nokta, bunların hepsinde de Nina adında çocukluğundan beri insan öldürmeye alışmış bir cani ve Osman Aysu kitaplarında sıkça gördüğümüz cinsellik olarak kadının bir SEX hastası olması göze çarpıyor. Şu silahtan da bir bahsedelim. Antrax Gazı diye bir madde duyuyoruz. Aslında Antrax tek başına bir biyolojik silah olarak kullanılabilen bir madde. Traş fırçasından bile bulaşma ihtimali olan bir hastalık aslında. Kitapta bunun içine 362.000 tane zehirli zerrecik ekleyerek renklendirmişler tabi. Güzel bir konu üzerinden ilerliyor demek yerinde olacaktır. Espiyonaj ise bahsetmek istediğim bir diğer ve son konu aslında. Casusluk ve gözetmenliğin bir iş haline getirilmiş şekli diyebiliriz kısaca. Kitap istihbarat için çok güzel notlar da içeriyor. Kitabın konusunun geçtiği Irak’ta ise Saddam Hüseyin’in, kitabın yazıldığının birkaç sene sonrasında öldürülmesi de oldukça manidar diyebilirim. Eh, 4 temmuzu da kitapsız geçmedik, hamdolsun. Hepimize keyifli okumalar, mutlu geceler dilerim. Esen kalın efendim..

Yedinci UzmanOsman Aysu · İnkılap Kitabevi · 200362 okunma

·

18 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Sadık Kocak