Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

20'nci Yüzyılın ikinci yarısına girilirken, geri kalmış her ülke, ne denli beyin yıkanmasına uğratılsa, şu olayla karşı karşıya geldi. Kapitalizmin Genel Bunalımlar ve Olüm çağında bir ülke Kapitalizmi kursa bile güçlendiremez. Bunun dünyada en trajik örneği Türkiye'de oldu. Türkiye'de: Birinci Milli Kurtuluş Savaşı, her türlü eksik artiklarıyla bir Milli Demokratik Devrim savaşıydı. Nitekim Birinci Büyük Millet Meclisine sunulan ilk Anayasa (Teşkilât'ı Esâsiyye) taslağının Dibace"si (Önsözü), sonra “Halkçılık Programı" adını aldı. Halkçılık: "Demokrasi"nin sözde Türkçesi idi. Köylüler "mübarek oraklari" ile, Esnaflar “meşin önlükleri" ile, İşçiler "kasketleri” ve “çekiçleri" ile Millet Meclisine girsin, deniyordu. (Meclis Söylevleri) "Devlet Sınıfları"ndan başkası giremedi. "Hele zafer kazanılsın" diyerek Halkçılık Programı hasır altı edildi. Zafer kazanılır kazanılmaz, Halk yığınları “Reaya" durumundan öteye pek geçemedi. Bu Reaya'yı (Güdülenleri) güdenler 150 yıldan beri Burjuva düşünüş davranışları ile kıyasıya şartlanmışlardı. Baştan kara Devlet fideliğinde kapitalizm yetiştirmekten büyük erdemlilik bulunamadı. Sonuç, yarım yüzyıl sonra en kör gözün görmezlikten gelemeyeceği kertede kazıklattı. 150 Şirketin Türkiye ekonomisini, politikasını, kültürünü tekelci yoldan sömürüşüne en iyi kılıf "Sosyalizm düşmanlığı" yapıldı. Hele “güdülen Halk"ın gelenekleşmiş "Moskof" düşmanlığı, içimizdeki Emperyalizmi, Mason locaları kadar emniyetli ve kazançlı bir sığınak durumuna soktu. Bir de 27 Mayıs'ta gözlerimizi açınca baktık ki: Ati alan Üsküdar'ı geçmişti. Sivas Kongresi'nde gerçekleştirilemeyen Amerikan mandaliğı: NATO, CENTO, SEATO'nun atom şemsiyeleri altında, Türkiye'yi uluslararası Finans-Kapitalin “Topa-et, İşe-et, Zevke-et” dedikleri kasaplık koyun eti etmişti. Millî Kurtuluşun yerini yabancı üslerin ABC silahları tutmuştu. Ve Türkiye dünyanın en geri, en dinamizmini yitirmiş ülkeleri sırasına girmişti. Neden? Çok basit. İkinci Meşrutiyet çağının Komprador burjuvazisine öncülük eden İttihatçılık. Sivas Kongresi'nde Kuvayimilliyeciliğe, açıktan açığa "Filipin" tipi Demokrasi tapşırmıştı. Birinci Kurtuluş Savaşının keskinliği bu projeleri altüst etti. O projelerin sahiplerini “Istiklâl" (Bağımsızlik) Mahkemelerinde temizledi. Modası çoktan geçmiş 19'uncu Yüzyıl modeli Komprador burjuvazi silindi. Bunu Türkiye'de, Halkı sömürüp Milleti esir eden Yabancı Sermaye'ye karşı kutsal bir ekonomik ve sosyal Zafer olarak selamlayanlar çok oldu. Bunların unuttuklan bir şey vardı: Komprador sermayeyi iktidardan indiren Devletçiliğimiz'in başında İşçi Sınıfı değil, İşveren snifi suyu kesmişti. Devrimin en önemli problemi İktidar: burjuvazinin, hem de soluk aldımamacasına antidemokratik tekelinde bulunuyordu... Tek sözle Monopolcu [Tekelci) Kapitalizm: Türkiye'nin ekonomi temeline de, üstyapı ilişkilerine de şartsız kayıtsız diktatörce egemen oldu. Monopolcü Kapitalizmin adı nedir? Finans-Kapital'dir. Demek, devrim-mevrim, bağımsızlık-mağımsızlık. dalavere-malavere: Komprador sermaye ikinci plana itilmiş, Finans-Kapital Türkiye'nin iliğine, kemiğine işlemişti. “Rekabet" daha Cumhuriyet doğarken "Gayri-meşrû!" ilân edilmişti. Rekabet: Kapitalist bilinçsiz gelişiminin tek hayvancıl gelişim yolu idi. O yol bile tıkanmıştı. Artık Türkiye'nin “Muasir medeniyet seviyesi" yahut "Çağdaş uygarlık düzeyi” diye süslenip püslenen bayağı Kapitalist düzeninin bile ilerleyici biçiminde ileri ülkelere yetişmesi baş kuruntu idi. İkinci Emperyalist Evren Savaşı biter bitmez kopanılan Antisosyalist isterik fobi krizi, İngiliz-Fransız-Alman Finans-Kapitalleri yerine Amerikan Finans-Kapitalini Misisipi Zırhlısı biçiminde önce karasularımıza "kurtarıcı” çağırın. Bu çağrı "O yarimin eski huyu” idi. Komprador burjuvazi Birinci Emperyalist Evren Savaşı'nda Türkiye'yi Alman Finans Kapitaline sömürge yapmak için bir başka zırhliyı: Göben zırhlısını kucaklamış. Yavuz Zırhlısı" adıyla ona ne Karadeniz havaları yakmamıştı. Birinci Milli Kurtuluş Stratejisi Filipin tipi Komprador seriye egemenliğine karşıydı. Komprador yağmurundan kaçınıldı. Beterin beteri finans Kapital dolusuna tutundu. Derimizdeki Komprador kanseri, içimizin içini kemirici Finans Kapital metastazları ile kapladı. Sudan'da bile Ordu gençliğini ayaklandıran Tarikatçı Finans Kapital egemenliği, "Oy davarlarına" güvenerek, bıldırcın avlar gibi cadde ortasında Üniversiteli gençleri kurşunluyor. İkinci Milli Kurtuluş Stratejisini günün konusu ediyor...
··
38 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.