2071 yılında Pallas Uzay İstasyonunda yaşanan farklı bir hayatla kitabımız başlıyor..
2034 yılında yapılan Kıyamet savaşı sonrasında insanlar büyük felaket ve yaşam zorluklarıyla karşı karşıya kalmıştır ..Tek umutları Pallas Uzay istasyonudur.Ama bir gerçek vardı ki orayı yönetenlerin amacı çok farklıydı...
S40 Pallasta görevini çok iyi yapan bir askerdir. Uğradığı iftara sonucu hain ilan edilerek Dünyaya laboratuvar da denek olarak kullanılması için gönderiliyor..
Orada tanıştığı Kurt Bey sayesinde öğrendiklerine ve yaşadığı dünyanın farklı olmasına çok şaşırıyor..S40 kendini , kim olduğunu bulmaya çalışıyor..Bu arada hiç hissetmediği ,hiç yaşamadığı duyguları bir anda P15e karşı hissetmeye başlıyor..
2071 yılında Türklerin sığınağı olan Kurt Döşünde herşey son teknolojiydi..Savaş sonrası boş durmayıp birçok şeyi geliştirmişler..
Onların amacı da kendi dünyalarını yeniden kurmaktı...
️Kitap akıcı ve çok güzeldi.. Özellikle en hoşuma giden kısım “Mustafa Kemal Atatürk’e yer verilmesiydi..
Türk tarihinden bahsedilmesi çok onur ve gurur vericiydi. Okurken milli duygularım iyice yoğunlaştı ve her zamanki gibi damarımda akan asil kandan da bir kez daha gurur duydum..
”NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE “