Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

261 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Sineklerin Tanrısı Üzerine
Kitap sanıldığının aksine İkinci Dünya Savaşından kaçan çocukları değil Üçüncü Dünya Savaşında atom bombalarından korunmak için aileleri tarafından uçakla güvenli bir yere gönderilen çocukları anlatmaktadır. Bu sebeple kitap kurgusal bir niteliktedir ve kurgu türü içinde değerlendirilir. Yaşları beş ile on üç arasında değişen İngiliz çoçuklarını taşıyan bir yolcu uçağının düşman tarafından vurulmasıyla ya da teknik bir arıza sonucu ıssız bir adaya düşmesini konu edinir. Tüm çocuklar hayattadır. Pilot ve diğer mürettebat ölmüştür. Çocuklar başta ne yapacaklarını bilemez ve ıssız bir ada mahsur kaldıklarını yaptıkları bir keşif sonucu öğrenirler. Tüm çocukları bir arada tutan ise şeytan minaresi biçimindeki bir deniz kabuğudur. Ralph bu deniz kabuğunu üflemeli bir enstrüman olan borazan gibi kullanır ve tüm çocukları bir araya toplar. Aralarında yaşça en büyük çocuk olması ve güçlü bir yöneticilik özelliği ile çocukların lideri olur. Adada hayatta kalmak ve yardım çağırmak için sürekli toplantı yapar. Organize olmanın ve birlikte yaşamanın önemini bildiği ve karşılaştıkları türlü zorluklarla baş edebilmek için toplantı yapmayı tercih eder. Başına buyruk hareket etmeyi sevmez ve daima herkesin görüşünü dinler; onlara deniz kabuğu ile söz hakkı verir. Bu yönüyle Ralph demokrasinin gücüne inanan iyi bir sivil lideri simgeler. Jack ise Ralph'ten bir yaş küçük, avlanmaya meraklı, demokrasiye inanmayan başına buyruk bir kişiliktir. Başlarda Ralph ve Jack iyi birer arkadaş olmasına rağmen Jack'in iktidarı ele geçirme arzusu ve güçlü av isteği yüzünden araları bozulur. Jack de bir liderdir. Fakat Ralph gibi iyi bir lider değildir. Koro üyesi çocuklara verdiği askeri emirler onu merhametsiz bir önder kılmaktadır. Ralph ile aralarının bozuk olmasına rağmen başta ona karşı sakıngan bir tavır içindedir. Hatta ikilinin arasında geçen kavgada bile Jack, Ralph'e zarar verme derdinde değil onu kendi buyruğu altına alma savaşındadır. Bu yönüyle Jack saf bir kötülüğü simgelememektedir. Hırslı bir iktidar sevdalısını betimlemektedir. İlerleyen süreçlerde Jack ilkel dürtülerine hâkim olmaz ve avlanma isteğini bastıramaması yüzünden Ralph'in grubundan ayrılır. Kendine ait bir şiddet krallığı kurar. Çocukların büyük çoğunlu da onunla domuz avlamaya gitmiştir. Domuzcuk, Sam ve Eric'le birlikte dört kişilik bir grubu yönetmeye çalışan Ralph'in ise tek derdi adadaki ateşi sürekli yanar durumda kılmak ve yardım için gelecek gemiler için oluşturacakları işaretin sürekli çalışır olmasını sağlamaktır. Gün geçtikçe daha da zıvanan çıkan Jack ve grubu, adadaki tek korku unsuru olan Canavar'ı öldüremeyeceğini anlar ve ona adaklar sunmak için avladıkları bir domuzun başını kazığın üzerine oturturlar. Sineklerin bu kesik domuz başına dadanmasıyla kitap ismini de almış olur. Sineklerin Tanrısı adadaki kötülüğün ve şiddetin simgesidir. Antik dönem Filistinlilerin taptığı Ba'al Zəvûv (Beelzebub) adlı tanrıdan başkası değildir. Kimi zaman alegorik bir şekilde Simonla konuşur. Simon karanlıktan korkmayan hakikati aramak için gece bile adada gezebilen tek çocuktur. Diğer çocukların korkulu rüyası olan Canavar'ın ölmüş bir pilotun ağaçta paraşütü ile birlikte asılı kalmış olduğunu keşfeder. Bunu diğer çocuklara anlatmak için gittiğinde ise Jack ve grubunun av dansı arasında kalır. Fırtına ve karanlık yüzünden Simon'u Canavar sanan çocuklar onu vahşice öldürür. Simon ölmeden önce bile çocuklara hakikatı söylemenin derdindedir. Bu yönüyle Simon adadaki sezgisel yetenekleri olan ve hakikati arayan bir filozofu simgeler. Domuzcuk adadaki en akıllı kişi olmasına rağmen diğer çocuklardan yoksul bir aileden gelmesiyle ayrılır. Bu sınıf ayrımı onu tek arkadaşı olan Ralph ile yakınlaştıracaktır. Çünkü Ralph demokrasiye bağlı, sınıf ayrımına inanmayan ve tüm insanların birlikte huzur içinde yaşamasını savunan iyi kalpli bir liderdir. Domuzcuk ise aklı temel alan biri olduğu için rasyonel tavırlar sergileyen Ralph ile beraber olmayı tercih eder. Kitap Ralph ve Jack arasındaki acımasız bir iktidar mücadelesini konu edinir. Yaşca küçük olmalarına rağmen çocukların yalnız olduklarında birer iyilik meleği olarak kalmayacaklarını kendi ilkel dürtüleri ile neler yapabileceklerini anlatır. Kitabın sonlarına doğru bu ilkel dürtüler daha vahim sonuçlara yol açacaktır. Kitap Eleştirisi Sineklerin Tanrısını iki kez okumuş biri olarak bu kitabın bir çocuk kitabı olmadığını baştan belirtmekte fayda var. Çocukları pedagojik bir deneye tabi tutan bir bilim insanının anlattığı bir roman gözüyle bakabilirsiniz. Yayınladığı yıl yazın dünyasına büyük bir ses getirmiş ve 1983 yılında Nobel Edebiyat Ödülüne lâyık görülmüştür. Kitabın akıcılığı oldukça iyi düzeyde. Başladıktan sonra elinizden düşürmek istemeyebilirsiniz. Dört - beş saatte ise tüm kitabı okuyabilirsiniz. Açık, sade ve yalın bir anlatım tercih edilmiş. Minâ Urgan'ın temiz çevirisi ile okuyucuya sürükleyicilik hissi oldukça başarılı bir şekilde verilmiş. Kitabın son bölümündeki analiz ile kitabın neden bir çocuk romanı olmadığı, aslında neyi anlatmak istediği ve kitabın nasıl Nobel Edebiyat Ödülüne lâyık görüldüğü latife bir şekilde anlatılmış. Bu sebeple kitabın çevirmeni olan Minâ Urgan'ın son sözünü okumanızda fayda var. Hiçbir zaman sizi sıkmayacak, betimlemelere az yer verilen, yalın ve sürükleyici bir kitap Sineklerin Tanrısı. Yaşamında belirli bir olgunluğa erişmiş herkesin okuması ve kitaplığında bulundurması gereken nadir başyapıtlardan biri.
Sineklerin Tanrısı
Sineklerin TanrısıWilliam Golding · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202080,2bin okunma
·
22 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.