Berlin' de işi bitince İstanbul' a döndüğü zaman arkadaşlarından hepsi ona Almanya' yı, orada gördüklerini soruyorlardı. Her birine Almanya' nın gördüğü bir tarafını anlattı.
Bir gün arkadaşlarından birine şunları diyordu:
"Berlin'de karşıma hep Yahudiler çıktı: Banka, borsa, kitap, musiki her şey Yahudilerin elinde. Vesikasız ekmek, tereyağı da öyle. Korkarım, bu memleket bir gün onlardan hesap soracak!"
Başka bir gün diğer bir arkadaşı ona "Ne oluyoruz?" demişti.
O vakit Âkif şunu diyordu:
"Ne olacağız? Berlin'de büyükelçi Kur'an tefsiriyle uğraşıyor, Fatih 'te bir kahvehanenin peykesine kurulmuş sarıklılar da sabah akşam siyaset laklakalarıyla meşgul, artık ne olacağımızı sen düşün."*
*Mithat Cemal: Mehmet Akif, 1939, s. 200.
239