Onun suçu ne?
Onu öldürmüş olsam da benim suçum ne?
Suçum ne?
.
Savaş.. Hani o yakınen bildiğimiz Osmanlı-Rus savaşı, yani 93 harbi.. Yazar yana yakıla anlatıyor bize savaşın ne kadar hazin bir şey olduğunu, yok yere olduğunu. Anlam arıyor, sorguluyor. Savaşa bir sebep bulmaya çabalıyor kendince. Bulabiliyor mu dersiniz?
.
Her ne kadar savaşa ölesiye karşıt bir zat olsa da bir gün bu savaşa kendi de dahil olup yaralanıyor. Düşünsenize, annenize yazdığınız bir mektupta kandan nefret ettiğinizi ancak her yerin kan olduğunu dile getiriyorsunuz. İşte Garşin tüm bu kanlı satırlarda bulunmak istememesine rağmen bu kez o denli pasif kalamıyor..
.
Bilen bilir, her daim intihar eden yazar ve şairlere ayrı bir ilgim vardır. Bu da an itibariyle onlardan bir tanesi oldu. Henüz 33 yaşındayken hayatına son veren yazarın elimizde birbirinden gerçekçi öyküler barındıran bu güzel eseri kaldı. Ve ben çeviriyi çok başarılı bulduğunu da söylemeden geçemeyeceğim..
.
Her yönüyle sizi duygu deryasına sürükleyen ve anlatılan her şeyi size yaşatan bu kitabı okuduğum için nacizane çok mutluyum.
Son olarak bittabiki tavsiyemdir