Çok zıttık, çok farklıydık.
O "h" harfiydi, ben Trakya
O sessizlikti, ben Beşiktaş tribünü
O İstanbul'un boş caddeleriydi, ben yağmurlu bir cuma günü iş çıkış saati
O kararlı bir diyet programıydı, ben salı günü... Bir araya gelemeyen, bir araya gelmesi teklif dahi edilemeyen kavramlardık.