Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

208 syf.
1/10 puan verdi
·
35 saatte okudu
İSLAM KIZINA HARAM TEKLİF HAA! ° Çalışan kadın yuvasını dağıtıyor. ° Ben zaten kadın erkek eşitliğine inanmıyorum. ° Kızlarına sahip çıksalarmış. ° Medya olayları abartıyor. Kadına yönelik şiddet algıda seçicilik. ° Kadınlar iş aradığı için işsizlik yüksek. ° Kızlar okuyunca erkekler evlenecek kız bulamıyor. ° Kız mıdır kadın mıdır bilemem. ° Her çalışan kadın, gözü doymamış erkek demektir. Bir kadın çalışmayı tercih ederek fuhuşa hazırlık yapmış olur. ° Kadınsa o da iffetli olacak. Mahrem namahrem bilecek. Herkesin içerisinde kahkaha atmayacak, bütün hareketlerinde cazibedar olmayacak. ( :DD ) ° Kadının fıtratında erkeğe köle olmak var. Hatırladınız mı bu sözleri? Hepsi olmasa da birkaçını duymuşsunuzdur mutlaka. Peki kadına olan nefretle ilgili bu sözlerin dayanağı nedir? Bu sözleri, tepki çekebileceklerini hiç düşünmeden, bu kadar rahat kurabilecek özgüveni nereden buluyorlar dersiniz? Gelin birlikte inceleyelim. Yazar kitapta, Müslüman bir kadının nasıl olması gerektiğiyle ilgili söylemlerde bulunuyor: 1) Kadının tek kutsal vazifesi anneliktir. Kadını kadın yapan şey anne olmasıdır. Her müslüman kadın ya anne adayıdır ya da annedir. Çocuğuna bakmak, onu İslami usullere göre yetiştirmek, bunları yaparken de ev işleriyle ilgilenmek onun asıl görevidir. 2) Müslüman bir kadının öyle "evde canım sıkıldı, gidip biraz dolaşayım, kafam dağılsın, o kadar işle uğraşıyorum kendime vakit ayırayım" gibi bir adeti yoktur, olamaz. Yaşamının ana merkezi evidir. Zorunlu olmadıkça çıkmamalıdır. #79434151 3) Kadınlar anne olmayı büyük bir nimet olarak görmeli. Çocuklarını kimseye emanet etmemeli. E bunun için de çalışmamaları lazım. [Çalışmak da neymiş, evde çalışıyor ya işte. Hem kadın naiftir, dışarı hayatı onu ezer geçer.] Evinde oturup, evinin kadını çocuklarının anası olacak. Onun asıl işi "nesil yetiştirmek"! [Kendini yetiştiremeyen biri nasıl nesil yetiştirebilir o da meçhul tabi!] #79421033 4) Ağlarken dahi sesini namahrem duymamalı. Erkek bu, tahrik olur falan nemelazım, sonra al başına belayı. Erkektir, arzularına söz geçiremez. O yüzden müslüman kadın nefes alırken bile işveli olmamalı. Ha mümkünse nefes de almasın, en makbulü odur. "Sesini nâmahrem duymasın diye ağlarken dahi sessiz ağlayan kadınların yerinde; sokakta, okulda mini etekle vücudunu teşhir eden ve bu teşhirle sanki, “Ey sokaklar, şahit olun ki her erkeğin bana bakma hakkı mahfuzdur.” diyen zavallılar var." 5) Müslüman bir kadının ismini, öyle sokaktan geçen bir erkek ağzına alamaz. "Sokakta biri bana kızımın adını sorsa onu vururum." diyen baba haklıdır. Müslüman kadın kendi ismini öyle herkesin ağzına sakız etmemeli. #79435695 6) Müslüman kadın, eşine karşı bir özgürlük yarışına girmemeli. Kocasıyla boy ölçüşmemeli. Erkeklerle eşit değiller ki bir kere. Hiç elmayla armut yarışır mıymış? Haddini bilip vazifesiyle uğraşmalı. Sonra psikolojiniz bozuluyor, üzülüyoruz caanım kadınlarımızz :) #79443329 #79460199 7) Müslüman kadın; insanlığa yardım etmek, sorunları çözmek için öyle sokaklara, caddelere koşmamalı. Oturmalı oturduğu yerde. Ondan yardım isteyen kim ki? Kendince boş uğraşlar bulmasın. Hem ne demiştik: "Evinin kadını, çocuklarının anası olmalı." #79464619 8) Müslüman kadın, çocuklarına masal anlatıp ninni söyleyebilecek nitelikte olmalı. Kendi kız çocuklarına da bu niteliği aşılamalı ki ilerde "asıl görevi" olan çocuk bakma, nesil yetiştirme işini hakkıyla yerine getirebilsin. Ya da yetiştireceği nesilleri böyle "uyutabilsin" mi demeliydim? #79469051 9) Müslüman kadın örtünmeyi de bilmelidir. Baskılamak amacıyla değil tabi ki canım; erkekler kendilerine engel olamazlar ya hani, tahrik olurlar falan. Amacımız seni korumak. Hem sen çok değerlisin. Değerli şeyler de gizlenir, saklanır. Sen de değerli bir eşya, ah pardon dil sürçmesi, değerli bir insan olduğun için saklamak istiyoruz seni. Bunlar hep senin iyiliğin için. Güvenmediğimizden de değil; biz sana güveniyoruz da çevreye güvenmiyoruz :) #79418151 #79433636 #79486790 #79526102 10) Müslüman kadın öyle çok da konuşmamalıdır. Anlatacaklarını iki cümleyle özetlemelidir hemen. Neden mi? E çünkü anlattıklarını dinleyenler, söylediklerine değil ses tonuna hayran olurlar. Bak görüyor musun yine kapı erkeklerin tahrik olmasına açılıyor. Hep mağdur ediyorsunuz şu erkekleri. Neyse velhasılı kelam, çok konuşmayın, dırdır etmeyin. "Senin Şeriat sınırlarını zorlayan o konuşmaların, kim bilir hangi erkeği evinden koparacak, hangi yuvayı dağıtacak? Üç cümleyle ifade edilecek meselede neden derin derin tahliller yapar, soluksuz konuşmalar îrad edersin? Bil ki; muhatapların muhtevaya değil, sana ve ses tonuna meftun. Çünkü bütün erkekler bir kadını, kadını dinlediği gibi dinler. O bakışta ya da dinleyişte ne muhteva, ne vizyon ne de misyon bir mana ifade eder." 11) Müslüman bildiklerini ve yaptıklarını, başkalarına da dayatmayı bilmelidir. Evlendin, yuva kurdun, çocukların oldu, büyütüyorsun, ev işleriyle ilgileniyorsun vs. Ee bitti mi görevin? Tabi ki hayır. Etrafında nerde bekar bir kadın görsen "Ee evlenmeyi düşünmüyor musun? Evde mi kalacaksın? Bak kaç yaşına geldin, sana da bulalım hayırlı bir kısmet. Aa istemem deme, bak ben ne kadar mutluyum, sen de evlen kesinlikle." diyip rahatsız edeceksin. Evlilikte mutlu olmayabilirsin ama konumuz o değil şimdi. Sağda solda kendi istekleriyle sevgili edineceklerine ya da tek başlarına kalacaklarına, evlendirmelisin ki yeni küçük mücahitler yetiştirilebilsin. Dünya düzeni mükemmel, herkes çok iyi, çok rahat, uçuyoruz; daha çok çocuk olsun ki "mutlu küçük yuvacıklar" oluşabilsin. "Onlar da evlenmeli, onlar da eş olmalı, onlar da çocuk büyütmeli. Bunu siz yapacak, onları siz ikna edeceksiniz. O kadınların yüreklerine haya mayasını vurabilirseniz, şehvet pazarı boşalacak, evlilik müessesesi canlanacak. Himmet ediniz, evlenememiş kızlara da yuva kurma kapısını açınız. Eğer bugün pek çok evde evlenemeyen kız varsa bunun baş mesulü evlilik müessesini yıkan ünlü, ün-süz kadınlardır. Kadınlar zayıflattı evliliği... Onlar sebep oldu iffetli kızların evde kalmasına." Daha fazla devam edemeyeceğim sanırım :) Şimdi en başta verilen isimsiz sözlere geri dönecek olursak, o sözler ile yukardaki maddeleri karşılaştırdığınızda benzerlik görüyor musunuz? Ben de görüyorum. Bu sözler temelini dinden alıyor. Belki en başta okuduğunuz sözlere karşı çıktınız, tepki gösterdiniz. Ama ya bu sözleri inandığınız din de destekliyorsa? Yine karşı çıkabilecek misiniz? Kadın duygusaldır, naiftir diye eve tıkıp kocasının malı haline getiriyorlar. Mecliste birbirlerine tekme tokat giren erkek vekiller duygularıyla değil de mantıklarıyla mı hareket etmiş oluyorlar? Yoksa konunun duygusallıkla ilgisi olmayıp, kendini yetiştirmekle mi ilgisi var? Kadın güzeldir, ilgi çekicidir, cezbedicidir diye güya koruma amaçlı örtülere bürüyorlar. Tacizden, tecavüzden korumak, rahatsız edici bakışları engellemek gibi sebepler sıralıyorlar. Akılları cinsellikten başka bir şeye çalışmayanları korumak, açık bir kadını taciz veya tecavüz ettiklerinde de kendilerince meşru gösterecek bir sebep yaratmaktan başka bir şey değil bu. Üstelik bu durum sadece kadına karşı yapılan bir hakaret değil, erkeğe de hakarettir. Erkeği uçkur düşkünü, potansiyel tacizci ve tecavüzcü göstermektir. ( örn: "Naber" ) Düşününce kim kabul edebilir bu ithamları? Son olarak şu iğrenç alıntıyla da incelemeyi bitirmek istiyorum. Kirli düşüncelerin bir paragrafa dökülmüş hali: #79478735
İslam'ın Kızına
İslam'ın Kızınaİhsan Şenocak · Hüküm Kitap · 20164,405 okunma
··1 alıntı·
7,8bin görüntüleme
Irish okurunun profil resmi
Üzülmüyoruz evlerden çıkarıp o yüzleri o sesleri azınlığa katıyoruz.
okuyankargocu okurunun profil resmi
Elhamdülillah müslümanım fakat kuzey korede doğmuş dış dünyaya kapalı birinin araştırıp islamiyeti seçmesi ne kadar mümkün ve müslüman doğmadığı için cehenneme gidecek bazı şeyler bana doğru gelmiyor
kitap editörüyüm okurunun profil resmi
Düşünce özgürlüğünün önde gelen savunucularından Voltaire’e atfedilen “Fikirlerinize katılmıyorum ama fikirlerinizi ifade edebilmeniz için canımı bile veririm” ya da farklı bir versiyonu olan “Düşüncelerine katılmıyorum, ama senin düşüncelerini savunma hakkını sonuna kadar destekleyeceğim” vecizesi aslında Voltaire’e ait değildir. Voltaire’in yazılı hiçbir eserinde ya da ondan aktarılmış hiçbir kayıtta böyle bir söz geçmemekte olup, 1700’lerde yaşamış Voltaire’e bu sözü yakıştıran kişi 1906’da onun biyografisini yazan Evelyn Beatrice Hall’dur. (mes'elemiz insana yakışır şekilde ortaklaşa-ittihad ile hakikati ortaya çıkarmak için gayret etmektir. bunun haricindeki tüm mu'âmelât-davranışlar bize hep kaybettirmeye devam edecektir.)
Geri14
46 öğeden 41 ile 46 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.