Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

D.W. Griffith'in Bir Ulusun Doğuşu adlı filmi, sinema tarihinin aynı zamanda hem en baştacı edilen hem de en yerden yere vurulan filmlerinden biridir ve özel­ likle birbirine taban tabana zıt bu tepkileri kışkırttığı için önemlidir. Aslında pek az film, birçok açıdan itibarını, sadece sinema tarihinde değil, temel bir tarihi sanat eseri (bazıları yadigar da diyebilir) olarak da artıran eşit derecede övgü ve aşağıla­mayı hak etmiştir. Film, Thomas Dixon'ın, The Clansman: An Historical Romance of the Ku Klux Klan (Klan Üyesi: Ku Klux Klan'ın Tarihi Serüveni) adlı, bariz bir şekilde ırkçı oyunu­na dayanmasına rağmen, pek çok kişiye göre Griffith, konunun ırkçı eğilimlerine aldırış etmemiştir. Oyunun çirkin mesajını yaymada ne kadar suç ortağı olduğu, neredeyse yüz yıldır süren bir tartışmaya neden olmuştur. Bununla birlikte, filmin teknik ve sanatsal değeri üzerine hiçbir tartışma olmamıştır. Griffith her zaman ol­duğu gibi, mesajdan çok ortamın olanaklarıyla ilgiliydi ve bu anlamda modern Hollywood’un standartlarını belirledi. Bir Ulusun Doğuşu, çok açık bir şekilde, sessiz sinema döneminde bile seyirci­ lerin yaklaşık üç saatlik bir dram süresince koltuklarında oturmaya istekli olduğunu ispatlayan, ilk gerçek tarihi epik eserdir. Ancak Griffith meselenin özünde, sayısız sanatsal buluşla birlikte, çağdaş film dilini yaratmıştır; ve Bir Ulusun Doğuşu'nun öğeleri, günümüz standartlarıyla, biraz antika ya da modası geçmiş gibi görülse de neredeyse her film bir şekilde, biçim ya da tarz olarak ona bir şeyler borçludur. Griffith, dramatik yakın planları, kaydırmak çekimleri ve diğer etkileyici kamera ha­reketlerini; paralel aksiyon sekanslarını, paralel kurgu ve diğer montaj tekniklerini; hatta orkestra için bestelenmiş film müziğini bile ilk kullanan yönetmendir. Sine­mada çığır açan tüm bu öğelerin, değeri bu kadar şüpheli bir hikayeyle bağlantılı olması çok yazık.
··
30 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.