Fransa'nın soylu bir ailesinden gelen Emilie Du Chatelet, gördüğü çeşitli eğitimlerin arasından en çok matematiğe ilgi duyuyor. Çalışmalarıyla zamanla ismi, ülkesinin elit bilim adamlarıyla birlikte anılmaya başlıyor. Dönem Avrupası ise
Isaac Newton 'ın savunduğu cismin hareket kanunları ve yerkürenin kutuplardan baskın olduğu fikirleriyle çalkalanmakta. Emilie ise Newton'ın teorileri üzerinden araştırmalar yaparak bunların doğruluğunu veya yanlışlığını kanıtlama telaşesine giriyor. Bu telaşe zamanla Newton'ın
Doğal Felsefenin Matematiksel İlkeleri kitabını Fransızca diline çevirme sevdasına dönüşüyor. Bu çeviri sevdasıyla Emilie, yoğun bir çalışma sürecine giriyor. Öyle bir yoğunluk ki bu, ölümüne bir yoğunluk. Bütün bu çalışmaların ve araştırmaların karışıklığında, bunların öncesinde ve sonrasında Emilie'nin hayatında öyle bir isim vardır ki duyan şok oluyor. Bu isim:
Voltaire . Emilie operada tanıştığı Voltaire ile gönül ilişkisine giriyor. Bu arada, Emilie çoktandır evlidir ve hatta çocukları vardır. Buna rağmen Emilie, Voltaire ile yaşamaya başlıyor. Hastalık haline gelen bilimsel araştırmaları birlikte yapıyorlar. Cirey diye bir yerde bir şatoya yerleşiyorlar. Bakalım neler olacak? Emilie daha kimlerle kimlerle tanışacak? Onu bekleyen trajik olaylar ne? Voltaire onun hayatının aslında neresinde? Newton çevirisini bitirebilecek mi? Sorular sorular...
Biyografik bir romandır, bu. Kitap başlığından ötürü Voltaire hayranları biraz heyecanlansa da burada esas karakter Emilie du Chatelet'dir. Günümüz Norveçli yazarı
Margit Walsø 'nün özenerek yazdığı belli olan bu romanda başarıya inanmanın önemini ve yoğun geçen çalışmalara rağmen yaşanılan aşkların hikâyesini okuyoruz. Güzel bir kitaptır. Okunmasında fayda vardır. Bundan önceki yorumda, yayinevine getirilen eleştiriye katılmıyorum...
İyi okumalar...