Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.31
Gönderi
Kara Kitap daha önce okumaya başlayıp yarıda bıraktığım bir eserdi.Demek ki vakti değildi. Seneler sonra Pamuk külliyatını okumaya başlayınca biraz da ürkerek yeniden okumaya başladım. Kendimi yürekten kutluyorum bu arada
Kara Kitap insanın kendi olabilmesinin neden mümkün olmadığını, sevdanın bir insana neler yaptırabileceği gibi bir çok unsuru ve bir yazarın hayal gücünün nasıl sınır tanımadığını anlatması bakımından edebiyatımızda önemli eserler arasında yer aldığını okuyunca anladım. Eser bir arayışın romanı.
İletişim yayınlarından okuduğum kitabın baskısı 1999 basımı ve kitap
1.kısım 19 bölümden, 2.kısım 17 bölümden oluşuyor.
'Annemleri idare edersin’ diyerek kayıplara karışan karısı Rüya ve üvey abisi Celal'in peşinden amansız bir arayış içine giren Galip kendini sorgular roman boyunca. Celal’in yazılarıyla bazen kurmaca, bazen gerçek olan işaretler aramaya koyulurken insanın kendine yabancılaşması, kimlik bunalımı gibi sorunları da okuyucunun kafasına vurur.Galip, Celal’in bu yazılarının kendine bir işaret verdiğini hissederek bu yazıların Rüya’yı bulmasına yardım edeceğine inanarak arayışına devam etmektedir. Yazıların içine girdikçe de kendinden uzaklaşır aslında. Eser Mevlevilikten tutun,Hurufiliğe, Mehdi'den tutun Attar'a, Proust'tan tutun, 80 döneminin sorunlarına kadar pek çok kişi ve olay kitaba başarıyla yansıtılmıştır. İşte bu noktada eser biraz karışık bir hal alıyor. Bu kitabı okumak için hazır olmak ve dingin bir ruh haline sahip olmak gerekiyor.
Evi terkeden Rüya'nın izini takip ederken kendiyle yüzleşir Galip.
"Kendimi dışarıdan seyrederken düşünüyordum bunları. Sonra dışarıdan seyrettiğim 'ben', cami duvarı boyunca, duvar bitince birbirlerini tekrarlayan cumbalı ahşap evler, boş arsalar, çeşmeler, kepengleri indirilmiş dükkanlar ve mezarlık boyunca kendi evine ve yatağına doğru yürümeye başladı. "s. 115
Her kitabında Pamuk başka bir kitabına gönderme yapar, bu kitapta da Cevdet Bey ve Oğulları kitabına gönderme yapıyor ve birkaç kere Nişantaşı zenginlerinden Cevdet Bey'in adını kullanıyor.
Babam insanımızın bir gün başkalarını taklit etmeyecek kadar mutlu olabileceğinden umudu kesmedi hiç! S. 67
Nevi şahsına münhasır Rüya'nın eski sol görüşlü kocasının ise İstanbul için düşünceleri ilginç kısımlardandı:" İstanbul bir mihenk taşıydı:Değil orada yaşamak, oraya adım atmak bile bir teslimiyet, bir yenilgiydi. Korkunç şehir, ilk başlarda yalnızca karanlık sinemalarda gördüğümüz o çürümüş görüntülerle kaynaşıyordu şimdi. Umutsuz kalabalıklar, eski arabalar, ağır ağır suya gömülen köprüler, teneke yığınları, delik deşik asfalt, anlaşılmaz, iri iri harfler, okunmayan afişler, anlamsız yırtık panolar, boyaları akmış duvar yazıları.... "s. 126
Eserde satır arası çokça bilgi, anekdot ve küçürek öykü tarzında anlatımlar var. Orhan Pamuk'u bu eserde İhsan Oktay Anar'a benzettim biraz bu bakımdan. 14.bölüm olan 'Hepimiz Onu Bekliyoruz' bölümünde göndermeler çok var:Hz.Muhammet,İbni Tahir, Deccal, Buhari, Dostoyevski, İbni Arabi, Hacı Veliyyüdin Efendi... Ruhani bir havada geçen bu bölüm yoğun anlatımıyla epey yorucu bir bölüm olma özelliğini taşıyor.
Diğer bölümlerde de Pamuk roman kahramanlarına kısacık öyküler anlattırır. Bu öyküler dinleyenleri birbirine bağlar ve anlatılan hüzünlü de olsa paylaşmanın mutluluğu çöker üzerlerine.
Gazeteci Celal'in olduğu kısımlar iç hesaplaşması ve kendiyle olan mücadelesinin anlatıldığı kısımlardan oluşuyor. Kendi olabilmek için mücadelesini paylaşır geçmişe dönerek. Hatırladığı anılar ise kaleme dökülür burada.
Galip Celal'in farklı isimlerle kullandığı veya kaldığı evleri veya otel odalarını ziyaret eder. Ondan ve Rüya'dan iz bulabilmek için ama hep kendisi de onlarla birlikte kaybolur adeta.
2.kısımdaki 3.bölüm Şems Tebrizi ve Mevlana üzerine. Mevlana'nın 45 yaşında neden Şems'e bağlandığı sorgulanmak istenmiş Galip gözüyle. Şöyle bir cümle geçer :'Mevlana' nın o yağmurlu gün gerçekten böyle bir ruh ile karşılaşmaya, kendi suretini yüzünde göreceği birisine ihtiyacı vardı çünkü. ' s. 246
Celal' in yazılarının üzerine yeşil kalemle aldığı notları ve Şehrikalp Apartmanındaki evinde fotoğrafları inceleyenGalip, Arap harflerinden yüzler, Celal'in keşfettiği gizli harf oyunlarının işaretlerini de bulur. Galip, yüzlerde okuyacağı ve yavaş yavaş içine gireceği dehşete böylelikle yaklaşmaya başlar. Bu satırlar, şairane bir üslupla, uzun cümlelerle aktarılır okuyucuya.
Darbe girişimi ile ilgili Celal'in yazılarını, notlarını inceleyen Galip onun imzasıyla 3 yazı hazırlayıp gazeteye gider. Kendi ve Celal'i özdeşleştirdiği bu kısımlar ve satır araları yoğun bir anlatımla verilmiş.
Kitabın sonunda ne oldu diye soranlara net bir şey demeyeyim orası size kalsınSon olarak şunu belirtmek isterim, zor ve ağır bir kitap ama harika bir üslup ve bilgilerle kaleme alındığı için hazır olduğunuz bir zamanda okunmalı.
··
610 görüntüleme
Emek verilerek yazılmış... Severek okuduğum bir inceleme oldu..
Tebrikler..
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.