Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

64 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 saatte okudu
Stefan Zweig tipik bir Viyanalı romancı, gazeteci, oyun ve biyografi yazarı değil. Zweig karısıyla beraber 1942'de intihar etti. Zweig ve karısı intihar etti, çünkü tanıdıkları ev bir daha asla ulaşamayacakları bir yerdi. Bunu hiçbir şekilde bir öneri olarak algılamayın fakat Japonya, Çin ve Hindistan gibi bazı ülkelerde intihar bir çeşit erdem, hatta onurlu bir eylem olarak görülebiliyor. Belki de bu yüzden beraber ettikleri intiharda romantizm, şeref ve haysiyet vardır. Belki de bu yüzden Amok Koşucusu ve diğer hikayeleri çok güzel bir şekilde trajiktir. Romanda Amok'un Malayca olduğunu fakat aslında Filipince kökenli bir kelime olduğunu söylüyor. Filipince de juramentado, ayrım gözetmeden saldırılar ve cinayetler içeren bir intihar koşusu yapan biridir ve genelde koşuyu yapan kişinin ölümüyle sonuçlanır. Bu kitap, romantik intihar üzerine Freudcu teoriye harika bir örnek olabilir. Kişinin, duygusal boşluğunu doldurmak için tatmin ve sevgi gibi duygularına zarar vererek bir çeşit intihar etme şeklini işliyor. Evet bu hikaye oldukça trajik ama bazılarımız için hayatta öyle. Hikayenin bazı bölümleri okuyucular için can sıkıcı olsa da, ana karakterin sevgilisine yönelik içsel mücadelesini ortaya iyi bir şekilde çıkarttığını düşünüyorum. Acısını iyileştirememenin yarattığı asıl çatışma hikayedeki diğer insanlar için açık değildi, bu sebeple yazarında dediği gibi Amok olmaya karar verdi. Kitap bir bakıma sevgisiz bir sevgili olmanın verdiği çatışmayla başa çıkmanın en karmaşık ve aynı zamanda en basit yollarından birine rehberlik ediyor. Zweig'in Amok'u, bu hastalığın sürekli artan bir öfkeyle insanları etkileyen bir tür kuduz olduğunu teorize ediyor. Doktorun hayatındaki hemen hemen her şey, ülkesinden koparılması, sıkıcı seks ve aşk hayatı ayrıca onarılamayacak şekilde mahvolan kariyerinin ardından çalışmak için gittiği yabancı ülkede kapısına gelen ve üzerinde büyük bir etki yaratan bir kadınla tanıştığında kendisini mahvolmaktan kurtaramadığı için kendini aşılmaz bir suçluluk duygusuyla buluyor. Zweig ve eşinin nasıl intihar ettiğini bildiğim için beni en çok etkileyen sahnelerden biri, doktorun dilinden: "Gidip önce sahildeki otelde kendime bir oda tuttum,iki şişe viski alıp odama çıktım. Bunlar ve iki doz Veronal işe yaradı. En sonunda uyuyabildim; bu boğucu, vıcık vıcık uyku, hayat ile ölüm arasında verilen tek molaydı" Şubat 1942'de Singapur'un düştüğünü duyduktan sonra bir veda mektubu yazdı ve ardından Zweig ile eşi Lotte büyük dozlarda Veronal aldı ve intihar etti. "Size içimi açtığım ve duygularımı önünüzde sergilediğim için kendimi daha iyi hissettiğimi sanmayın sakın. Hayatım paramparça ve hiç kimse onları yeniden bir araya getiremez."
Amok Koşucusu
Amok KoşucusuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021111,2bin okunma
··
213 görüntüleme
Merve ülkü okurunun profil resmi
Yorumuna tamamen katılıyorum Zwaig bence de bu romanında tamamen olmasada iç dünyasını yansıtmış
Gül Uğurlu okurunun profil resmi
İntihar etmek çok zor bir şey, bu ruh halini çok net yansıtmış ve yaşamış olması okuyucuyu üzüyor, keşke böyle olmasaydı dedirtiyor. Kaleminize emeğinize sağlık çok güzel olmuş incelemeniz.
Lisa okurunun profil resmi
👏🏻👏🏻👏🏻
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.