Gerçek sanat, küçük egonun tatmini değil, bir 'ben'in ötesine geçip bir 'ben olmayanı' bulma tezahürüdür.
Yeni doğan insan evladının kültürel baskılarla öğrenmesi gereken ilk şeylerden biri 'ben' ile 'ben olmayan' arasındaki farktır. Kendini tanımlamayı öğrenmesi ve bundan sonra da, değiştirilemez bir varlık olarak düşünülmesi gerekir.
Bebeğin bilmediği ve erişkin bireyin unuttuğu, hiçbir 'ben' , 'ben olmayan'sız hayat sürdüremez. 'Ben' ve 'ben olmayan' arasında bir ayrılık yoktur. Tüm sınırı ortadan kaldıran bir süreklilik vardır.